Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, beyaz et ihracatının yasaklanmasına yönelik basın açıklaması düzenledi. Sarıbal, “İnsanlarımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşmalarının yolu iç piyasada miktarı yetersiz olan veya fiyatları artan her ürünün ya ithal edilmesi veya ihracatının yasaklanması değildir.” dedi.
Ticaret Bakanlığı’nın aldığı karara göre bütün ve parça dahil olmak üzere, tavuk eti ihracatının 1 Mayıs- 31 Aralık 2024 tarihine kadar, aylık bazda azami 10 bin ton, toplamda ise bu yıl sonuna kadar 80 bin ton olacak şekilde sınırlandırılacak. Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, beyaz et ihracatının yasaklanmasına yönelik basın açıklamasını CHP Bursa İl Başkanlığı’nda gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, İl Yönetim Kurulu Üyeleri ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
“Gün geçtikçe yoksullaşıyoruz”
Basın toplantısında konuşan İl Başkanı Nihat Yeşiltaş şunları söyledi: “Gün geçtikçe yoksullaşıyoruz, insanlarımızın ekmeği küçülüyor, bu topraklarda derin yoksulluk yaşıyoruz. Bunun tek sebebi ülkeyi yönetenlerin yarattığı iktisadi ve ekonomik krizdir. Biz bu sorunları yaşarken tabii ki geleceğe dair sözlerimiz var. Bu kadar bereketli, suyun, güneşin bol olduğu toprakları yönetemiyorsak ve sadece ithalat üzerinden bir ekonomik anlayış sergiliyorsak tabii ki yoksullaşma bunun sonucudur. Diliyoruz bir an önce bu yanlış ekonomi politikalarından vazgeçerler. Bizler üretmek zorundayız, üreterek büyüyeceğiz. Üretim ekonomisinin bu ülkeyi kalkındıracağını ve halkın refah düzeyini yükselteceğini biliyoruz. O yüzden yanlış politikaları yeniden gözden geçirmek gerekir. CHP’nin ekonomi politikası da tamamen üretim üzerinedir.”
“Gıda fiyatları ihracat yasakları ile düşürülemez”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ın açıklaması ise şu şekilde: “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2 Mayıs 2024 tarihinde 2023 yılına ait Çiğ Süt ve Kırmızı Et Üretim İstatistiklerini yayımladı. Buna göre, 2022 yılında 21 milyon 563 bin ton olan çiğ süt üretimi 2023 yılında binde 4 oranında azalarak 21 milyon 482 bin tona düşmüştür. Bu, aynı zamanda son 6 yılın en düşük çiğ süt üretimidir. TÜİK verileri inek kesimlerinin devam ettiğini göstermektedir. Son yıllarda çiğ sütün fiyatı enflasyon artışına yol açtığı bahanesi ile baskılanmış ve süte maliyetin altında fiyat verilmiştir. Maliyetlerin artmasına karşılık çiğ süt fiyatı aynı oranda artırılmayınca üretici zarar etmekte ve ineklerini kesmek zorunda kalmaktadır.
TÜİK’in açıkladığı verilere göre, 2022 yılında 2 milyon 192 bin ton olan kırmızı et üretimi, 2023 yılında yüzde 8,8 artarak 2 milyon 384 bin tona yükselmiştir. Bu artışta inek kesimlerinin yanı sıra 2023 yılında yapılan rekor düzeydeki canlı hayvan ve et ithalatının rolü bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre 2023 yılında yapılan toplam 1,4 milyar dolarlık ithalatın kırmızı et olarak karşılığı yaklaşık 309 bin tondur. Yani 2023 yılında toplam 2 milyon 384 bin ton olan kırmızı et üretiminin yüzde 13’ü ithalat yoluyla karşılanmıştır. Türkiye 2010 yılından bu yana sürekli olarak canlı hayvan ve kırmızı et ithalatı yapmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı 2024 yılında 600 bin baş besilik hayvan ithalatına karar vermiş olup, Et ve Süt Kurumu tarafından Uruguay’dan yapılan ithalat devam etmektedir. Yani kırmızı et üretimi ithalat yoluyla artırılmaktadır.
2023 yılı Kümes Hayvancılığı Üretimine ilişkin sonuçlar TÜİK tarafından 14 Şubat 2024 tarihinde açıklanmıştı. Buna göre, 2022 yılında 2 milyon 418 bin ton olan tavuk eti üretimi 2023 yılında yüzde 3,7 azalarak 2 milyon 329 bin tona düşmüştür. Artan nüfusa karşı üretimin azalması iç pazarda tüketimin azalmasına ve fiyatların artmasına yol açmaktadır. Bu gerekçe ile Mayıs 2023’te tavuk eti ihracatı İhracı Kayda Bağlı Mallar Listesine alınmış; 2022 yılında 620 bin ton olan beyaz et ihracatı 2023 yılında 505 bin tona düşmüştür.
Ticaret Bakanlığı 2024’ün ilk aylarında tavuk eti fiyatlarındaki artışın enflasyonun üzerine çıktığı gerekçesiyle bütün ve parça dahil olmak üzere, tavuk eti ihracatının 1 Mayıs 2024’ten 31 Aralık 2024’e kadar, aylık bazda azami 10 bin ton, toplamda ise bu yıl sonuna kadar 80 bin ton olacak şekilde sınırlandırılmasına karar verilmiştir.
TÜİK tarafından 3 Mayıs 2024’te açıklanan verilere göre gerek TÜFE gerekse gıda fiyatları endeksi artmaya devam etmektedir. Nisan 2005’te yüzde 8 olan yıllık enflasyon oranı Nisan 2024’te yüzde 69,8 olmuştur. 2005’te yüzde 3,5 olan yıllık gıda enflasyonu ise Nisan 2024’te yüzde 68,5’e yükselmiştir. TÜİK verilerinden yaptığımız hesaplamaya göre bir önceki yılın aynı ayına göre dana eti fiyatı yüzde 82, kuzu eti yüzde 121, beyaz et ise yüzde 84 artmıştır. Yani beyaz et fiyatlarına yüzde 200 zam yapıldığına ilişkin haberler gerçeği yansıtmamaktadır.
Saray iktidarının uyguladığı ekonomi politikalarından kaynaklanan yüksek enflasyon nedeniyle emekçi ve emeklilerin alım gücü düşmüş; halkımız fiyatı 600-800 liraya ulaşan kırmızı eti sofralarında göremez olmuşlardır. İnsanlar hayvansal protein ihtiyacını karşılamak için kırmızı et fiyatlarıyla karşılaştırıldığında fiyatları daha uygun kalan tavuk etini tüketebilmekte, bu nedenle tavuk etine olan talep artmaktadır. 2022 yılının ve bu yılın aylık ortalamalarına bakıldığında ayda yaklaşık 30 bin ton tavuk ihracatı gerçekleşmektedir. Bakanlığın verdiği 10 bin ton sınırına ulaşılması halinde önümüzdeki aylarda tavuk eti ihracatının yaklaşık üçte birine düşeceği anlaşılmaktadır. İhracat yasaklandığında yurt içinde kalacak ürün sadece aylık 20 bin ton olup, bu miktar fiyatları etkileyecek büyüklükte değildir.
“Üretim artırılmadığı sürece yüksek enflasyon sorunu çözülmez”
Tarım-gıda ürünlerinde arz (üretim) artırılmadığı sürece yüksek enflasyon sorununun çözülmesi mümkün değildir. Gıda enflasyonuyla mücadele için üreticilerin desteklenmesinden veya artışları durdurulamayan girdi maliyetlerinin kontrol edilmesinden ve bir kısmının devlet tarafından karşılanmasından başka çare yoktur. Aksi halde hiçbir sektörde üreticiler uzun süre zarar ederek üretime devam edemezler. Öte yandan halkımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşamamalarının en önemli nedeninin gelir düzeylerinin düşük olduğu gerçeği akıldan çıkarılmamalıdır. Saray iktidarının yoksullardan varlıklılara ve yandaşlarına servet transferine dayalı politikaları halkımızın giderek daha da yoksullaşmasına sebep olmaktadır.
Soğanda, patateste, narenciyede yağda -örnekler artırılabilir- uygulanan ihracat yasakları fiyatların artmasını önleyemediği gibi mevcut ihracat pazarlarının kaybına da yol açmaktadır. Enflasyonla mücadelenin yolu yasaklar değil, üreticilerin teşvik edilmesi ve girdi maliyetlerinin düşürülmesidir. Bunun yanı sıra üretici-tüketici zincirindeki fahiş fiyat artışlarını kontrol altında tutmak da kamunun öncelikli görevi olmalıdır. Ayrıca milyonlarca emeklinin 10 bin liraya geçinmeye çalıştığı bir ortamda temel gıda ürünlerindeki KDV’nin kaldırılması da bir zorunluluk haline gelmiştir.
Türkiye tavuk eti ihracatının yarıdan fazlası Irak’a yapılmaktadır. İran ve Suriye tavuk eti ihracatında diğer önemli ülkelerdir. İhracatın yasaklanması Türkiye’yi güvenilir ihracatçı olmaktan çıkaracak, ihracat için anlaşma yapan firmaları zor durumda bırakacaktır. Rakip ülkeler (örneğin Brezilya) Türkiye’nin pazarını ele geçirecektir.”