Özgür Özel’den Bursa’da esnaftan üniversiteliye kadar her kesime mesajlar: “O tekbir oyun bile peşine düşeceğiz.”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bursa’da; “CHP olarak da söz veriyoruz, kayıt altında söz veriyoruz. İktidar olduğumuzda bu üç harflileri (marketleri), kene gibi yapışıp kanınızı emen bu üç harflileri de bu AVM’leri de bu şehirlerin sınırlarının dışına yollayacağız. Bu konuda verilmiş bir sözümüz var.” dedi. Özel, üniversite öğrencileriyle buluşmasında da, CHP’nin iktidara gelir gelmez bir yıl içinde “Cumhuriyet Yurtları” yapacağını ve üniversitelilerin barınma sorununu ortadan kaldıracağını vurguladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile Özgür Özel, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Ancak kötü haber Bursa’da ulaştı ve annesinin vefat haberini alan Malatya Milletvekili Veli Ağbaba memleketine gitmek üzere Bursa’dan ayrıldı. Programları üstlenen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bursa’da ilk olarak Esnaf Sanatkar Odaları Birliği’nde esnaflarla bir araya geldi. Özel’e, CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolu başkanları da eşlik etti.
BESOB’da Başkan Arif Tak tarafından karşılanan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, esnaf odası oda başkanlarına hitaben yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Esnafın korunmadığı yerde ayakta kalamayız”
“Pandemi geldi, sağlıkla ilgili tedbirler eksiğiyle fazlasıyla alınıyor, yapılıyor. Ama bir de hepimizin birden ekonomik olarak da hem ülkemizi hem de ülkemizdeki meslek gruplarını ayakta tutma mecburiyetimiz var. Bu konuda nasıl bir sınav verdik dersek, herhalde iyi bir sınav vermediğimizi herkes kabul ediyor. Bugün Türkiye’de özellikle orta direğin artık yoksullaştığı ve hepimizi ayakta tutacak en önemli kirişlerden bir tanesi olan esnafların korunamadığı ve o kirişin çatladığı, kırıldığı yerde çatının ayakta kalamayacağı bir noktadayız.”
Yıllardır verilip de tutulmayan sözler olduğunu belirten Özel, bunlar içindeki en kritik vaadin de CHP’nin olduğu gibi, 20 yıl önce Recep Tayyip Erdoğan’ın da dile getirdiği ‘alışveriş merkezlerinin kent dışına çıkarılması sözü’ olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: “Biz de söylüyorduk. Ona nasip oldu, mühür elinde. İmzayı atıp mührü basmadı. Bassaydı şu anda bu eleştiriyi yapma hakkımız olmazdı. ‘Alışveriş merkezlerini dışarıya çıkaracağız.’ Neydi bu? Almanya’da 20 kilometre, Amerika’da 15 mil yani 20-25 kilometreden yakına sokmuyorlar. Şimdi bunlar dışarıya çıkmadığı gibi, bir de bunların üç harflileri geldiler ve her sokağa, hatta bir başına bir sonuna yerleştiler. Neredeyse köylere kadar girdiler. Gerçekten böylesi bir haksız rekabetin olması mümkün değil. Düşünün Almanya, Fransa, Amerika, Hollanda küçük esnafını korumak için bunları 25 kilometre ileri atarken, biz bunları her ara sokağa koymuşuz.
“Küçük esnaftan alışveriş yapın”
Buradan Bursa’daki çok kıymetli vatandaşlarımıza şunu da söyleyelim. Alışverişi üç harflilerden yaparsan ne oluyor? Bunların, bu esnafların hepsinin vergi dairesi, Bursa’daki vergi daireleri. Aldığın malın vergisi Bursa Vergi Dairesi’ne yattığı için, yatırıma dönüştüğünde o para Bursa’da kalıyor. Öbürlerine verdiğinde hepsinin vergi dairesi, büyük mükellefler vergi dairesi, İstanbul’da. O para Bursa’dan gidiyor. Birincisi, onlardan alışveriş yapınca vergiyi başka yere kaçırıyorsunuz, Bursa’da kalmıyor. İkincisi, esnafımızın bu kıymetli temsilcilerinin hepsi parayı yutmak için değil tutmak için ellerine alıyorlar, onlar da Bursa’da harcıyorlar. Bursa’da iş veriyorlar, Bursa’da yaşıyorlar, Bursa’da yatırım yapıyorlar. Ama öbürüne verdiğinde o parayı sen ona yut diye veriyorsun, yutup götürüyorlar. Yabancı fonların ortaklıkları var, yurtdışına gidiyor paranız. Türkiye’deki bile olsa en zengin İstanbullarda yalılarda oturmaya devam ediyorlar. O yüzden sözümüze kıymet veren, sözümüze kulak veren bütün Bursalılara, mahallenizdeki, semtinizdeki, çarşınızdaki, Bursa’nızdaki esnafınıza sahip çıkmanızı tavsiye ediyoruz, bu konuda size özel olarak ricada bulunuyoruz, hepimizin ortak menfaati de bu yöndedir. CHP olarak da söz veriyoruz, kayıt altında söz veriyoruz. İktidar olduğumuzda bu üç harflileri, kene gibi yapışıp kanınızı emen bu üç harflileri de bu AVM’leri de bu şehirlerin sınırlarının dışına yollayacağız. Bu konuda verilmiş bir sözümüz var.
“Esnafın kapalı kaldığı dönemdeki borçlarının kaldırılması lazım”
Bu sene içinde kapanan 46 bin tane esnafın üçte biri aslında sorun bitti, artık esnaf açıldı, rahatladı dediğimiz Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında kapanmış. Yani artık o kadar nefessiz kalınmış ki, cama çıktı ama ömrü yetmedi. Oksijeni içine çekemeden ömrünü sonuna getirmiş olan her kapanan üç esnaftan bir tanesi rahatlayacağı söylenen dönemde faaliyetlerine son verdi. Bunun sorunu, üst üste binmiş ve aşamadığı toplam borçlarıyla ilgili. O yüzden gerekli kanun tekliflerini verdik, çalışmalar yapıyoruz, Meclis açıldığında da şunu söyleyeceğiz: Bir kez, esnafın çalışmadığı dönemde hele hele kahveciler, hele hele lokantacılar, kantinciler, servisçiler, içkili restoranlar vb., düğün salonları ve onların etkilediği işte fotoğrafçılar, abiye kıyafetçiler falan filan… Bunların çalışmadığı dönemle ilgili Bağ-Kur borcunun ertelenmesi değil kaldırılması lazım. Devlet tarafından bunların ödenmesi lazım. Kesinlikle bunun o dönemde tahsil edilmemesi lazım, birincisi bu. İki, ertelenip de üst üste binmiş borçların yeniden yatay düzleme taşınıp, hepsinin birden kaydırılması lazım. Altı ay erteledim, önceki borcun üstüne bindikten sonra bunun bir faydası yok, kıymeti yok, bununla baş edecek gücü yok esnafın.”
Görükle’de üniversiteli öğrencilerle buluşma
CHP Kestel İlçe Başkanlığı, Kestel Esnaflar Odası, Kestel Muhtarlar Derneği’ni de ziyaret ettikten sonra BAOB’da Akademik Oda Başkanlarıyla görüşen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, ardından Görükle’de üniversiteli öğrencilerle buluştu. Özel, “Bir yıl içinde bütün Türkiye’de, öğrenci sayısı belli, bunun yüzdeleri var hiç böyle zor hesap değil, hiç şaşmaz, ne kadar öğrencinin yurt ihtiyacı var o ortada, bunun yüzde 10 fazlasıyla 81 ilde ve ilçelerde TOKİ tarafından bir yıl içinde Cumhuriyet Yurtları yapılacak. Bu bizim iktidarımızın 365. günü için gençlerimize verdiğimiz sözdür. Namus sözümüzdür.” dedi.
Özel, şunları söyledi: “Sizin kuşağınızdan biz bir şey öğretmek yerine öğrenmek durumundayız. Bizdeki ve bizden önceki kuşaklarda ne eksikse, aslında bu kuşaklarda o çok ciddi şekilde onarılmış durumda. Bunu toplumsal olarak nasıl başardık bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var. Örneğin, ötekinin hakkını savunmada, siz bizden çok iyisiniz. Kutuplaşmamada çok iyisiniz. Kendi gibi düşünmeyeni dinlemede bizden çok iyisiniz. Çevreye duyarlılıkta, hayvan haklarında falan fersah fersah iyisiniz. O yüzden akıl verecek değil akıl alacak, örnek olacak değil örnek alacak durumdayız, sizin kuşağınızı, sizin yaş grubunuzu. Tabii zaman ilerledikçe önemli sıkıntılar var, ortak sıkıntılarımız var, sizin sıkıntılarınız var. Sizin sorununuz biraz biziz. Çünkü size uygun, sizin yaşamanıza elverişli bir doğa, bir çevre, bir ekosistem ve bir ekonomi yaratabilmiş durumda değiliz. Son 20 yıllık yani neredeyse siz doğduğunuzdan beri başımızda olan iktidarı suçlamak lazım, ki çok yanlışları var. Ama diğer taraftan baktığınızda, onlardan iktidarı daha çabuk devralabilmek gerekiyordu. Orada da bizim çok eksiğimiz var. O yüzden de bizim size karşı yükümlülüklerimiz var, bir de beklentilerimiz var. İşte herkes diyor ki bu gençler oyları bize verirse çok iyi. Yani biz halledemediğimiz işi size hallettirmeye çalışıyoruz önümüzdeki seçimlerde. Bu tespiti yaparak ilerlemekte fayda var.
“AKP iktidara geldikten sonra yurt kapasitesi geriledi”
Türkiye’de AK Parti iktidarı geldiğinde 100 öğrencinin 9.8’ine yurt verebiliyormuşuz. Düşünün, 19 yıldır iktidar var. Her şeyi ne kadar artırmakla övünüyorlar. Şu anda 100 öğrencinin 8.1’ine yurt verebiliyoruz. Bu rakam Bursa için daha trajik. Bursa’da 2002’de Bursa’ya gelen her öğrencinin, her 100 öğrencinin 12.4, 12 buçuğuna yurt verebiliyormuşuz, hazırmış. Ama bu rakam şu anda yüzde 8.7’ye gerilemiş. Böyle olunca rakamlar, iktidarın bu alanda hiçbir şey yapmadığı, geriye götürdüğü ortada. Peki bu niye? Üniversite açmak övünülecek bir şeyse o oranda yurt da açmanız lazım. İşte orada tam 7 kat bir fark var arada. Çok kötü ama tesadüfi değil ideolojik. Sebebi şu: Normal yurtlardan normal insanlar yetişiyor. Ama cemaatlerin yurtlarından istedikleri gibi insanlar yetişiyor. Bu Fetullah Gülen denilen cemaat yıllarca bu işi yaptı. Sonra o gitti, onların yurtlarına devlet el koydu. Ama o yurtları Kredi ve Yurtlar Kurumu’na devretmediler, hiçbirini, belki birkaçını etmişlerdir. Varsa istisna, bilmiyorum. Ama bütün gözlemimiz şudur: FETÖ’nün yurtları vardı, o yurtlara el koydular ve o yurtları TÜRGEV’e, TÜGVA’ya, Okçuluk Vakfı’na falana filana yani içinde aileden birilerinin olduğu yandaş vakıflara verdiler. O vakıflar bu yurtların bazılarını yurt olarak devam ettiriyor aynı maksat hasıl olsun diye, ama önemli bir kısmını da bambaşka amaçlarla kullanıyorlar. Hatta şehrin göbeğindeyse iş merkezi yapıyorlar, yıkıyorlar rant alanı yapıyorlar. O yüzden de Türkiye’nin toplam yurt stokunda 2018 yılından bu yana da gerileme var.”
Orhangazi’deki temsilcilik açılışı, coşkulu bir mitinge dönüştü
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bursa’nın Orhangazi ilçesinde mahalle temsilciliğinin açılışına da katıldı. CHP Orhangazi İlçe Başkanı Ender Teke’nin selamlama konuşmasının ardından kürsüye gelen CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Bursa’daki ilk mahalle temsilciliğinin kendisinin Osmangazi İlçe Başkanlığı görevi sırasında açıldığını hatırlatarak, temsilciliklerin halka ulaşma konusunda çok yararlı olduğunu kaydetti.
Ardından konuşan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “50+1’lik sistem yani belki de son açılacak bir oyun, oyların yarısı bir tarafa, yarısı bir tarafa çıktı, son zarf kaldı. O son zarfı açacaksın ve belki Cumhuriyet kurtulacak, rejim kurtulacak, fakirin fukaranın geleceği, gençlerin geleceği kurtulacak. O bir oyun peşine, günü geldiğinde ilan edilen Cumhurbaşkanımızdan, Cumhurbaşkanı adayımızdan önce düşmemiz lazım.” dedi.
Özel’in konuşmasından satırbaşları şöyle: “Tek adam rejimine karşı, zulme karşı, haksızlıklara karşı bu ülkeyi yeniden kurtarmak, demokrasiyi yeniden kurmak, kısa çöpün hakkını ‘uzun adam’dan almak için yola çıktığımız değerli dostlarımız, hepiniz hoş geldiniz. Bursa’da bir heyecan görüyoruz. Bursa’da bir birliktelik, bir adanmışlık görüyoruz. Çok üzüldüğümüz, en çok da Genel Başkanımızın üzüldüğü, kıl payı kaybettiğimiz Bursa Büyükşehir için bir kenetlenme görüyoruz. Örgütlerimizin, milletvekillerimizin gayretlerini, belediye başkanlarımızın gayretlerini, çabalarını takdirle izliyoruz.
Şimdi ülke her bir meslek grubu açısından, verilip de tutulmayan sözlerden, bu Perşembe’den itibaren hep beraber takip ve tekrar edeceğiz. Polisimize, öğretmenimize, din görevlimize, infaz koruma memurumuza ve nice memurlarımıza verilip de tutulmayan 3600 ek göstergeden tutun, kaldırılan desteklemeler, yatlara-katlara verilip söz verildiği halde ucuz verilmeyen mazot, pahalı elektrik, yüksek sulama giderleri, çok düşük primler ve büyük masraflardan dolayı çiftçinin çektikleri… Emeklinin çile olmuş ay sonunu getirmeyen maaşından, herkesin çocuğunun hayali yurtdışında kurmasına kadar bu ülke iyi yönetilmiyor. Bu ülkenin daha iyi yönetilmesi için artık bu kitleler, her birimiz, esnafı, memuru, işçisi, emeklisi, emekçisi seçim için gün sayıyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, yapılacak bir seçime dünden razıyız, bugünden hazırız.
Herkesin ağzında bir Cumhurbaşkanı adayı ismi arayışı var. Yalan yok, ben vekiliyim, her Cumhuriyet Halk Partili, her partili iktidara gelmek için kendi Genel Başkanı’nı yürütmenin başına getirmek ister. Sayın Genel Başkanımız, Millet İttifakı’nı önemseyerek, anketleri önemseyerek, bu adaylık yolunda kendi adına fedakarlık etmek gerekirse fedakarlık, sorumluluk almak gerekirse sonuna kadar sorumluluk almaya hazır. O kararı hep beraber günü gelince alacağız, uygulayacağız ve sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ancak 50+1’lik sistem yani belki de son açılacak bir oyun, oyların yarısı bir tarafa, yarısı bir tarafa çıktı, son zarf kaldı. O son zarfı açacaksın ve belki Cumhuriyet kurtulacak, rejim kurtulacak, fakirin fukaranın geleceği, gençlerin geleceği kurtulacak. Bütün mağdurların, mazlumların yüzü gülecek ve bu sistemde belki o iş o son zarfa kalacak, son bir oya. O bir oyun peşine, günü geldiğinde ilan edilen Cumhurbaşkanımızdan, Cumhurbaşkanı adayımızdan önce düşmemiz lazım.”