Saadet Partisi Karacabey İlçe Mahalli İdareler Başkanı Süleyman Bakar, yaptığı basın açıklamasında İstanbul ve Bursa’da yaşanan sel felaketinin ardından tekrar tartışmaların odağına oturan şehircilikle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakar, selde hayatlarını hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ise sabırlar dileyerek açıklamasına başladı.
Bakar, Bursa’da yaşanan sel felaketiyle birlikte 2016 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 1 milyon 300 bin TL harcanarak yapılan alt yapı hizmetlerinin Mandıras Deresi’nin ıslahı ve sel felaketlerinin önlenmesinde yetersiz kaldığını söyledi. Şehirlerin artık alarm vermeye başladığını dile getiren Bakar, “Geçtiğimiz 20 yılda inşaat sektörünü destekleyici yasal, kurumsal ve politik zeminler sağlamlaştırılarak sadece betona dayalı yapılı çevre üreten bir sistem meydana getirilmiştir. Hem ekonomik hem de toplumsal üretkenliği bulunmayan bu sistem ile; kentlerde sosyoekonomik eşitsizlikler, mekânsal adaletsizlikler ve ekolojik yıkımlar giderek daha da fazla artış göstermiştir.” dedi.
Sosyoekonomik nedenlerden dolayı nüfus dağılımında dengesizliklerin olduğunu aktaran Bakar, “Yerli ve yabancı yatırımları çekebilmek adına, merkezi ve yerel yönetimlerin cazibe merkezleri üretme misyonu insan nüfusu ve ekonomik faaliyetlerin birkaç kentte yığılması gerçeğini beraberinde getirmiştir. Hükümet eliyle sunulan, yasal ve finansal tüm altyapıların temin edildiği prestij projeleri ve kentsel yenileme projeleri ile İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropol şehirler sosyo-ekonomik yığılmanın merkezi haline gelmişlerdir. TÜİK 2019 verilerine göre toplam ülke nüfusunun yüz 30’u bu üç metropolde yoğunlaşmıştır. Nüfusun ve ekonomik faaliyetlerin ülke genelinde dengesiz dağılımı, salgın gibi krizler karşısında, kentlerde gündelik yaşamın içinden doğan yeni problem alanlarını beraberinde getirmektedir.” ifadelerini kullandı.
İktidar partisi AKP’nin muhalefette bulunan partilerin belediye başkanlarına baskı ve yıldırma politikası uyguladığını söyleyen Süleyman Bakar, belediye başkanlarına baskı yolu ile parti değiştirmeye zorlatıldığını kaydetti. Bakar, “Neredeyse tüm belediyeler borçlu iken sadece muhalefet partilerine ait belediyelerin borçlarının gündeme getirilmesi, hizmet alamamak, gelirlerine ipotek koymak ve kayyum atamak gibi siyasi tehditlerle, seçimle ve milli iradenin tezahürü olarak göreve gelmiş belediye başkanlarına baskılar uygulanarak seçildikleri partiyi bırakıp AK Parti’ye geçmeleri zorlanmaktadır. Sakarya Pamukova Belediye Başkanı Güven Öğün ve Mardin Midyat Belediye Meclisi’ndeki üç meclis üyesinin AKP’ye geçmesi bunun en son örnekleridir. Siyasi çekişmelerin ve partizan tutumların yerel yönetimlerin dirençliliğini nasıl baltaladığını üzüntü ile izlemekteyiz.” dedi.
Şehirleşme konusunda iktidara uyarılarda bulunun Bakar, şunları kaydetti: “Aşırı ve kontrolsüz yapılı çevre üretimi ile sınırı olmayan kentsel yayılmanın önüne geçilmelidir. Dikey mimari yönelik eleştiriler sadece lafta kalmamalı, yatay mimari şehirlerimize hâkim kılınmalıdır. Yapılı çevre üretiminin meydana getirdiği fiziksel çevrenin, insan-doğa birlikteliğini gözetir nitelikte olması gerekmektedir.”