CHP Bursa Milletvekili Özkan: “Şehirlerde kendilerine özel bölgeler edinen ve hemen her gün asayiş olaylarının yaşanmasına neden olan Suriyelilere karşı vatandaşımızın öfkesi artık nefrete dönüşmektedir. Özellikle dini bayramlarda ülkelerine rahatça gidip dönebilen, sahilleri ve parkları adeta işgal ederek sefa süren üstelik, “4 milyon Suriyeli nüfusta reşit, eli silah tutacak ve kendi ülkesi için savaşacak en az 300 bin erkek var” iken bizim evlatlarımız o topraklarda şehit oluyorlar. Bütün bunlar Suriyelilere olan tepkileri artırmaktadır. Bu nedenlerle her geçen gün sayıları artan Afgan mültecilerle ilgili olarak da vatandaşlarımız endişelerini dile getirmektedirler.”
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özkan, Suriyelilerin ardından yasa dışı yollarla Türkiye’ye giriş yapan Afgan mültecilerin sayılarının da her geçen gün artmasından dolayı İçişleri Bakanlığı’na verdiği soru önergesi verdi.
CHP’li Vekil Özkan, soru önergesinde şunları dile getirdi: “ABD’nin ve NATO güçlerinin Afganistan’dan çekilmeye başlaması ile Taliban güçlerinin ülkede kontrol ettiği alanları çoğaltması, Suriyelilerin ardından Afgan mültecilerin de ülkemize göçü hızlandırmıştır. Uluslararası medyaya da yansıyan haberlere göre, İran yönetiminin Afgan mültecilere Türkiye’ye geçiş için destek vermektedir. Her geçen gün sayıları artan mültecilerle ilgili olarak vatandaşlarımız endişelerini dile getirmektedirler. Halen Suriyeli sığınmacıların sorunları devam ederken, üzerine yaşanan Afgan mülteci göç dalgası ile ulusal güvenliğimizin tehdit edileceği ve sosyo-ekonomik yönden büyük problemler yaşayacağımızı görmezden gelemeyiz. Suriyeli sığınmacılara verilen sosyal imkanlar nedeniyle vatandaşlarımız kendi ülkelerinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüklerini belirtmektedirler. Şehirlerde kendilerine özel bölgeler edinen ve hemen her gün asayiş olaylarının yaşanmasına neden olan Suriyelilere karşı vatandaşımızın öfkesi artık nefrete dönüşmektedir. Özellikle dini bayramlarda ülkelerine rahatça gidip dönebilen, sahilleri ve parkları adeta işgal ederek sefa süren, üstelik “4 milyon Suriyeli nüfusta reşit, eli silah tutacak ve kendi ülkesi için savaşacak en az 300 bin erkek var” iken bizim evlatlarımız o topraklarda şehit oluyorlar. Bütün bunlar Suriyelilere olan tepkileri artırmaktadır.
Durum böyle iken, yasa dışı yollarla gelen Afgan mültecilerin ileride ülkemizin demografik yapısını bozacağı kuşkusuzdur. Cumhur ittifakı ortağı MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin Suriyeliler ve Afgan mülteciler için “Düzensiz göç, adı konmamış bir istiladır, demografik yapımıza kumpastır” ve Suriyelilerin ilanihaye burada kalmaları mümkün değildir” ifadelerine katılmakla birlikte, kendisinden açıklamaları doğrultusunda gerekli adımları atmasını bekliyoruz.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin, “Suriyeliler giderse ekonomi çöker” açıklamalarının ardından Gaziantep sanayisinin Suriyeliler sayesinde ayakta durduğu iddialarını, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yayınladığı araştırma çürütmüştür. Zira % 90’ın üzerinde kayıt dışı çalışan yaklaşık 950 bin Suriyelinin ucuz işgücü olarak görüldüğü açıklanmıştır. Ayrıca Gaziantep Sanayi Odası’nın eski Başkanı da yapmış olduğu açıklamasında, Suriyelilerin Gaziantep ekonomisini ayakta tutuyor sözünün kesinlikle gerçeği yansıtmadığını belirtmiştir.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sınırlarımızın güvenliğinin artırıldığını, ilave tedbirler alınarak 2021 yılı içinde 253 bin 299 kişinin sınırlarımızı geçemeden engellendiğini açıklamasından daha önce sempati oluşturmak için “Geçmişte Afgan halkının bileziklerini satarak Kurtuluş Savaşı’nda Türk halkına gönderdiğini” dile getirmesi, mülteci akınının toplumda kabul görmesi için bir algı operasyonu mudur?
Suriye’den ülkemize gerçekleşen mülteci akını şüphesiz ki başta ABD ve AB projesidir. Bunun yeni bir ABD projesi olduğu açıktır. Burada Türk halkının aklına şu soru gelmektedir; “Acaba geçtiğimiz ay yapılan Erdoğan ve Biden görüşmesinde masada Afgan mültecileri konusu mu konuşulmuştur?”
Dünyanın birçok bölgesinde emperyalist güçler, örneğin Kırım, Dağlık Karabağ ve Filistin gibi bölgelerde demografik mühendislik uygulamış ve uygulamaya da devam etmektedirler. Bugün yaşadığımız göç dalgası da ülkemiz üzerinde planlanmış bir demografik mühendislik projesi midir?
AKP Hükümeti’nin Suriyeli göçmenlerle uygulamaya koyduğu “açık kapı politikası”nın olumsuz etkilerinin yaşandığı ülkemizde, aynı politika izlenerek yurda giren Afgan mülteciler de ciddi bir milli güvenlik sorunu oluşturmayacak mıdır?
Sonuç olarak, ülkemizde henüz gelecekte nasıl bir yol haritası çizileceği belli olmayan, “Suriyeli göçmenler” sorunu varken, Afgan mültecilerin de ellerini kollarını sallayarak ülkemize giriş yapmalarını endişe ile izliyoruz. Konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı’na vermiş olduğumuz soru önergemizin cevabını bekliyor ve takipçisi olacağımızı belirtiyorum.
Bu noktadan hareketle;
Türkiye’ye yasa dışı yollardan giriş yapan Afgan mülteci sayısı kaçtır?
Yasa dışı yollarla ülkemize gelen Afgan mültecilerin kaç tanesine hukuki işlem yapılmıştır? Kaç tane Afgan mülteci sınır dışı edilmiştir?
Yasa dışı yollarla ülkemize gelip, halen ülkemizde kaçak olarak yaşadığı tespit edilen kaç Afgan mülteci vardır?
Ülkemizde yaşayan Suriyeli sayısı kaçtır? İllere göre dağılımı nedir?
Ülkemizde yaşayan Suriyeli göçmenlerin kaç tanesine vatandaşlık verilmiştir?
Suriyeli göçmen ailelerin Türkiye’deki doğum oranı ve sayısı nedir?
Ülkemizde fiilen çalışan Suriyeli ve Afgan sayısı nedir?”