Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündemin önemli konularını değerlendirdi. 29 Mayıs İstanbul’un Fethi’nin yıl dönümüne değinen Koçak, “Bizim için İstanbul’un Fethi’nin taşıdığı en önemli mana Hakk’ın batıla galip gelmesidir. Bu sebeple tarih boyunca bu mananın taşıdığı ilkelerin hayata geçirilmesi insanlığın saadetini tesis etmiştir. Hakk’ın batıla galip gelmesinin taşıdığı mana ilkelerinin temelinde adaleti tesis etmek, liyakate önem vermek, devlet yönetiminde şeffaf ve hesap verebilir olmak, farklı inanç ve fikirlere müsamaha göstermek, karar alırken istişareye özen göstermektir.” dedi.
Sedat Peker tarafından ortaya atılan iddialara değinen Başkan Koçak, “Son günlerde kamuoyuna yansıyan vahim iddialar hakkında maalesef yetkililer ve ilgililer tarafından toplumun beklediği cevap verilememiş, gerekli adımlar henüz atılmamıştır. İddiaların muhatapları, yetkililere hesap vereceklerine ekranlarda konuyu savsaklama gayreti içine girmişlerdir. İnsan zekâsı ile dalga geçmekten de geri durmamaktadırlar. Çok açık bir şekilde belirtmek istiyoruz ki; lafla peynir gemisi yürümez. İsmi geçen ilgililer bir an önce istifa etmeli, etmiyorlarsa Cumhurbaşkanı bu noktadan itibaren sessizliğini bozmalı ve olayların karşısında olduğunu ifade etmelidir. İddialara karşı atılacak etkin adımlarla haksız yere itham edilenlerin aklanarak itibarlarının zedelenmesi önlenecek suç işleyenlerin de adalet önüne çıkarılarak cezalandırılması toplumun adalete olan inancını pekiştirecektir. Bu ciddi iddialar kapsamında TBMM’de de mutlaka bir soruşturma komisyonu kurulmalıdır. Gerekli adımlar atılmazsa bahse konu olan hiç kimse, hem kamuoyu vicdanında hem de tarih huzurunda kirli bir dönemin aktörleri olarak anılmaktan kendilerini kurtaramazlar. Bu kamuoyunun tatmin olması konusunda çok büyük önem kazanıyor. Suç işleyenlerin mahkemelerce cezalandırılarak kamuoyunun tatmin edilmesi gerekmekte.” dedi.
Toplumsal çöküş döneminde olduğumuzu kaydeden Koçak, “Tarihe bakıldığında bu konulara ilk temas eden kişi İbn-i Haldun olmuştur. İbn-i Haldun, dayanışma yok olursa üretim zayıflar ve vergiler artırılırsa, ehliyet ve liyakat esas alınmazsa, adaletsizlik yaygınlaşırsa, göç hızlanırsa bir toplumun çöküşü gerçekleşir demektedir. Bugün Türkiye’de İbn-i Haldun’un üzerinde durduğu meselelerle tamamıyla karşı karşıyayız. Ne yazık ki tarih değil, hatalar tekerrür ediyor. Adaletsizlik had safhada. Gücün hukukunun hakim olduğu bir atmosfer ile karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
SP İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, “Üretim zayıflamış, vergiler artmış, ekonomik olarak milletimiz bunalmış durumdadır. Ehliyet ve liyakatin yerini torpil almış bulunuyor. Bu şartlar altında ülkemizin ayağa kalkması mümkün mü? Canı yanan, evine ekmek götüremeyen, kepengini kaldıramayan, tezgâhını açamayan esnafımızın feryadı arşa ulaştı. Saadet Partisi olarak Kovid-19 salgını süreci ile daha da sıkıntıya giren esnaf kardeşlerimiz ile bir araya gelmek istedik. Bu feryada sessiz kalamayız. Genel Merkezimiz tarafından Haziran başı itibarıyla esnaf kongresi tertip edilecektir. ‘Seçim Değil Geçim İttifakı’ kapsamında yapılacak bir çalışma olacak. Esnaf cidden zor durumda. Vergisini ödeyemiyor, kirasını, borçlarını ödeyemiyor, bir kıskacın içinde. Bu şartlar altında esnafa bir vergi affı geliyor. En başında bu makul ve yükü azaltacak gibi görünüyor. Bu doğru, bundan eminiz. Ancak devlet burada farklı bir ortamda bu kararı aldı. Diğer vergiler artarken esnafın vergisine indirim yapacağı havası verildi. Faizleri artırarak, esnafı korkutarak vergisini almaya çalışıyor.” diye konuştu.
Son 20 yılda 10 tane vergi affı gerçekleştirildiğini vurgulayan Koçak, “1924 yılından bu yana 36 kez vergi affı gelmiş ülkemizde. Bu vergi aflarının 10’u son 20 yıl içerisinde uygulamaya konulmuş. Bu vergi afları çoğu zaman siyasi sebepler ile getirildi. Ama şunu da unutmayalım ki ekonomiyi düzelteceğinize vergi affı ile yardım havası estirmeyle, esnafın güvenini sarsıyorsunuz. İktidarın vergi affından önce ekonomiyi ayağa kaldırmak için ne yapılması gerektiğini belirlemesi gerekmekte. Bugünkü sistem karmaşa içerisinde, kurumlar vergisinin yüzde 25 artırılmasından sonra vergi affı ile ‘siz gelin aslını ödeyin sonra asla ödeyemez, dükkânını kapatmak zorunda kalırsınız’ denerek tehdit ediyor. Bugüne kadar iktidarın neler getirdiğini düşünmesi gerektiğini düşünüyoruz. Diğer taraftan ÖTV ve akaryakıta yapılan zam ile 20 milyar ile devlet kasasına kazanç sağlanıyor. Ama esnafa 4,5 milyar liralık bir kıyak geçiyor.” ifadelerine yer verdi.
Siyonist İsrail ile Filistin arasındaki ateşkese de değinen Koçak, “Filistin’de şuan bir ateşkes var. Kendini korumak için ara sıra 1-2 füze atan Filistin suçlu, çocukları katleden İsrail suçsuz gibi duruyor, buna razı değiliz. İlk defa tüm dünyada hassas vatandaşlar ayağa kalktı, sokaklara indi. ABD başkanı bu saldırıları nefs-i müdafaa olarak görüyor. Böyle garabet olamaz. Batı’nın bu vahşeti durdurması mümkün değil tam tersi tahrik etmeye çalışıyor. Başta ABD olmak üzere. Hepimiz Büyük Ortadoğu Projesi’nden haberdarız. Bu projenin aslı Büyük İsrail Projesi. Kendi inançlarına göre Nil’den, Fırat’a kadar onların. Başkaları gelmiş 2000 yıldır işgal etmiş gibi inanıyorlar. Yaptıkları katliamlara bakın. Senin inancın zulme imkân veriyorsa sen zalimsin. Maalesef İsrail bütün politikalarını kan ve gözyaşı üzerine geliştiriyor. Batı ise bazen sessiz, çoğunlukla destekçi oluyor. Hedefte biz varız. Bizim topraklarımızı da bölmeyi hedefliyorlar. Biz bu meselelerin bölgede etki altında kalan bütün ülkelerin bir araya gelerek ortak hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu bölgelerden uzakta yaşayan İslam ülkeleri ise ne yapacaklarını bilemez durumdalar çünkü fiziken etkilenen ülkeler bile umursamaz durumdalar. Bu konuda en büyük görevin bizlere düştüğüne inanıyoruz.” şeklinde konuştu.