Mustafa Arı
Halk arasında talkım diye bilinen hatırlatmadır. İki türlü telkin vardır:
1- Ölmeden önce, 2- Öldükten sonra.
Kabirde telkin verilir. Dinimizde cenaze gömüldükten sonra (ölünün yüzü kıbleye doğrudur) karşısında salih bir kişi telkin verir. (Günümüzde bu telkini imamlar yapmaktadır)
O anda Münker ve Nekir melekleri gelir ve ölüye sorduğu sorulara kolay cevap vermesi için hatırlatma yapılır. Ölen kişi hayatında İslam’ı yaşamışsa Münker ve Nikel’in sorularına kolay cevap verir.
Sorulara gelince: Rabbin kim? Dinin nedir? Peygamberin kimdir? Kıblen neresidir?
Hz. Peygamber: “Ölmek üzere olan kişiye ‘Lâ ilahe illallah’ demeyi telkin ediniz” buyurmuş ve yanında Yasin okumayı da teşvik etmiştir.
Ölen kişi sorulan sorulara cevap verirse cennetlik, veremezse cehennemlik olduğu söylenmektedir. Eğer cennetlik ise cennetteki makamı gösterilir, selamette olduğu bildirilir, kabri genişletilir. Eğer ölen kişi cehennemlik ise cehennemdeki yeri gösterilir, kabri daralır. Münker ve Nekir’in sualleri kitap ve sünnetle sabittir. Kuran-ı Kerim’de, “Allah iman edenleri dünyada da ahirette de değişmeyen sağlam söz üzerinde sabit kılar. Zalimlere ise saptırır.” (İbrahim Suresi: 27)
Telkini veren kişi ölüye anne ismi ile 3 defa seslenir. (Ey Havva oğlu Abdullah gibi) Peygamberimiz bir cenazenin görülmesinden hemen sonra geri dönmeyip bir süre mezar başında beklediği ve cemaate: “Kardeşiniz için yüce Allah’tan mağfiret, onun için sebat dileyin o şimdi sorguya çekilmektedir” buyurmuştur.
Kur’an-ı Kerim’de ölülerin dirilerin sesini duyduğuna dair örnek Bakara Suresi 260. ayetidir. Bu ayette dirilmenin örneğini Allah’a İbrahim peygambere gösteriyor. Öyleyse ölülerimize dua okuyalım, mezarlığa gittiğimizde onlara selam verelim. Kur’an okuyalım, onlar için iyilik yapalım. Bilelim ki Rabb’im bunları ölülere ulaştırmasının önünde hiçbir engel yoktur. Sonuç olarak ölülerin dirilerin sesini duyması, dirilerden etkilenmesi, ölülerin diriltilmesi elbette Allah’ın izni ile mümkündür. Şu ayetlere bakmanızı tavsiye ederim. (Bakara Suresi 28,56, 213), (Rum Suresi: 50), (Yasin: 12)
Anlatmaya çalıştığım telkin; şafilerde caiz ve sünnet görülmektedir. Hanifilerde ise ihtilaflıdır. Ama yapılması uygundur diyen ulemalar vardır.