Dündar Özseçen
Aziz Anadolu’da kurduğumuz Türkiye Cumhuriyetimizin 100. yılını halkımız büyük coşku ve sevgi gösterileri ile milletçe el ele kutlarken, bütün dünyaya Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nı ilan etmemizin üzerinden birkaç gün geçti. Türk milleti cumhuriyete ve onun kazanımlarına yürekten bağlılığını bir kez daha haykırdı. “Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Ulu Önder Atatürk!” nidaları yerleri gökleri inletti ve dünya durdukça bu coğrafyada daha nice yüzyılları Allah’ın izniyle ve milletimizin azmiyle kutlamaya devam edeceğiz.
Öte yandan maalesef İsrail-Filistin savaşı dünya barışını tehdit ederken, masum insanlar acımasızca katledilirken ve insanlık çıldırmışçasına bu katillerin yaptıklarını seyrederken, içimiz her gün alev alev yanarken, 1 Kasım Çarşamba günü Belediyemiz öncülüğünde Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi’nde ilçemizin bir evladı, Tarihi Fotoğraf Galerisi Projesi düzenledi. Programda, verilen büyük emeklerin karşılığının hepimize onur ve gurur kaynağı olmasını izledik.
1 Kasım’daki bu etkinlik, Ulu Önder Atatürk’ün gösterdiği hedeflerden biri olan sanat ve sanatçıya yönelik; “Sanatsız kalan milletlerin hayat damarlarından biri eksiktir” sözüne tam da oturdu. Karacabey’imizin tarih sahnesinde dünü, bugünü, geçmişi ve geleceğini harmanlayarak ortaya çıkan fotoğraf gösterimi ve sunumu hepimizde hayranlık uyandırdı.
Karacabey Belediyesi Kültür ve Sanat Müdürü Alper Tüydeş kardeşim siyaset hamuruyla yoğrulmuş bir ailenin evladıdır. Alper kardeşimi ne kadar tebrik etsek, onunla ne kadar övünsek azdır. Belediye eski Başkanlarından dedesi merhum Muhittin Tüydeş’in inatçılığını görüyorum kendisinde. Muhittin Tüydeş kararlı bir şekilde Karacabey’e hizmet aşkıyla yanıp tutuşan biriydi. Alper’de de dedesi gibi Karacabey’e hizmet sevdası, Karacabey’in dününü bugününü sergileme aşk ve sevgisi hiç bitmedi.
Alper kardeşim, çocukluk ve gençlik yıllarında fotoğrafa olan ilgi ve alakasını hep Karacabey için kullandı. Bu konuda her fırsatı Karacabey ve Karacabeylilerin hizmetine sunmak için seferber oldu. Ve giderek Karacabey’imizin yıldız gibi parlayan bir sanatçısı ve entelektüel kişiliğiyle anılmaya başlandı.
Başta Karacabey’imizin gizli doğa harikası longozu bütün dünyaya tanıtıp insanlığın dikkatini buraya çekti ve birçok doğa meraklısının gelip görmesinin önünü açtı. Geçtiğimiz Çarşamba akşamı da derleyip toparladığı sunumunda ilçemizin geçmişi ve geleceğini nostaljik bir gece ile yaşattı. İtimat ve güvenim tamdır ki Alper kardeşim çalışmalarına ara vermeden devam edecek. Karacabey’e ve Karacabeylilere hizmet noktasında bundan sonra da güzel işlere imza atacaktır. Alper Tüydeş, Karacabey’de daha nice cevherlerin ortaya çıkmasına da öncülük edecektir. Bizler de sanatın her dalında olduğu gibi yeni yeni Alperler çıktığında, bizlere böyle güzel sunumlar ve sergiler sundukça hep beraber gururlanıp mutlu olacağız. Cumhuriyetimizin 100. yılında bizlere bir ışık, bir neşe verdin. Allah razı olsun, yolun açık, ortaya koyacağın eserlerin hepimize övünç kaynağı olsun Alper kardeşim.
Tabii bugünkü dünyada sanatçıya destek olmadan bir sanatçının yükselmesi ve eserlerini ortaya çıkarması neredeyse imkansızdır. O nedenle verdiği desteklerden dolayı Karacabey Belediyesi’ne ve onun şahsında Sayın Ali Özkan bey’e Çarşamba akşamı için ayrıca teşekkür ediyorum.
Bu satırların yazarı Karacabey’in hayrına olan her işi alkışladı ve bundan sonra da alkışlamaya devam edecek. İnandığım, Karacabey’in hayrına gördüklerimi ilçe kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceğim.
Bir sözüm de gerek görsel medya, gerekse yazılı basında sabah akşam sanat sanat diyerek yatıp kalkanlaradır. Sesli ilan yapılmasına rağmen böyle bir sanatsal etkinliğe ilgi duymayıp yerel bir sanatçıya destek vermemelerine gerçekten üzüldüm. E zaten öyle değil midir kim ne kadar samimi düşüncelerinde… Saygı ve sevgilerimle.