Mustafa Arı
Toplum, farklı düşünce ve anlayışta olan insanların bir araya gelerek oluşturdukları kalabalıktır. Ahlak ise toplumsal hayatın temel direğidir. Bir toplumda ahlak zarar görürse o toplum çöküntüye uğrar. Ahlak sağlam olmazsa toplumsal hayat düzene girmez.
Ahlak veya ahlaki davranış bir kültür ya da dinin kurallarını izleyen bir dizi olumlu karakter özelliğidir. Toplum içinde insanın uyması gereken yazılı olmayan kurallardır. Toplum içinde “neyin iyi, neyin kötü” olduğu hakkında ortak bir anlayış bulunmazsa insanlar arasında huzur yerine kargaşa hüküm sürer.
Ahlak bozulunca insan da bozulur. İnsan bozulunca cemiyet bozulur. Cemiyet bozulunca devlet yönetimi bozulur. Devlet yönetimleri bozulunca, dünya bozulur. Dünya bozulunca kıyamet yakın olur.
Ahlak çökerse toplum da çöker. Çünkü bireyler toplum içinde yaşayan ve birbirini etkileyen faktörlerdir. Her koyun kendi bacağından asılır ama kokusu her yere yayılır!
Ekonomi bozulur, düzelir, ama bir toplumda ahlak bozuldu mu, insanlık bozuldu mu, sınırlar aşıldı mı düzelmez.
İnsanı insan yapan, yüksek ahlak sahibi kılan manevi değerlerdir.
Din, insana Allah’a karşı görev ve sorumluluklarını hatırlatır, yalanın, hırsızlığın, cana kıymanın, hilenin, dolandırıcılığın kötü davranışlar olduğunu bildirir.
Ahlaklı ve erdemli yaşamanın gereğini, sevgiyi, saygıyı, barışı, hoş görüyü, adaleti, merhameti, şefkati, iffeti, doğruluğu, dürüstlüğü, alçak gönüllülüğü öğütler. Bütün bu değerleri bilen ve hayatında yer veren insanın kişiliği olgun ve sağlam olur. Küçük yaşlardan itibaren bu gibi ahlaki değerlere önem veren insan, güçlü bir kişilik kazanır.
Kişiliği olgun, sağlam ve güçlü olan insan başkalarına zarar vermez, içinde yaşadığı çevreye uyum sağlar, çalışıp üretmeyi sever. Milli ve manevi değerlere bağlı kalarak kendisine, ailesine ve toplumuna yararlı bir insan olmaya çaba harcar.
Suyun bulunduğu yerde nasıl hayat varsa insanların bulunduğu yerde de ahlak vardır.
İnsanlara düşen görev, ahlakı en iyi şekle getirmektir. Ahlaki değerler insan içindir. Niçin ahlaklı olmalıyım? Sorusunun cevabı, “Ahlaklı olmam gerektiği için.” olmalıdır.
Ahlaklı insan; sabırlı, hoşgörülü ve iyimserdir. Evinde, işinde, giyiminde, söz ve eylemlerinin tümünde olgunluk ve tevazu vardır. Herkese karşı nazik ve kibardır, duyarlı ve merhametlidir. Kimseye haksızlık yapmaz ve zulmetmez. Kul hakkını önemser. İlkelerde, dostluklarda vefa duygusunu canlı tutar. Öfkesini yutar, insanları affeder. Davranışlarında doğruluk ve dürüstlükten ödün vermez.
Günümüzde ne siyasetimiz, ne ticaretimiz, ne yaşantımız, ne sosyal hayatımız, ne tüketim ve paylaşım kültürümüz hiçbir yaşantımız neredeyse İslam ahlakına uygun değil.
İslam ahlakını, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın tamamladığı güzel ahlakı inşa ederek sımsıkı Allah’ın ipine sarılmalıyız. Kuran, hem dünya hayatımıza hem de ahiret hayatımıza dair ne yapmamız gerektiğini en ince ayrıntısına kadar söylüyor. Yeter ki Kuranımızı anlayarak okuyup tatbik edelim.