Milliyetçi Hareket Partisi Karacabey İlçe Başkanı Hilmi Kaya, her yıl 3 Mayıs tarihinde kutlanan, “Türkçülük Günü” ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Türkçülüğün bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesi olduğunu da vurgulayan Kaya, Türk olmaktan her zaman onur duyduklarını söyledi.
MHP İlçe Başkanı Hilmi Kaya, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi: “Dönemin Başbakanı Şükrü Saracoğlu’nun 5 Ağustos 1942’de TBMM’de Türkçülük günü ile ilgili söylediği; “Biz Türk’üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar, bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Her zaman bu istikamette çalışacağız” sözü çok konuşulmuştu.
Sabahattin Ali tarafından Nihal Atsız mahkemeye verildi. 26 Nisan 1944’te Ankara’da başlayan ilk mahkemenin yapıldığı salon, gençler tarafından hınca hınç dolduruldu. Mahkeme, 3 Mayıs 1944’e ertelendi. Tarihte 3 Mayıs Olayları adıyla anılan olaylar, Nihal Atsız’ın, hakkında açılan dava için Ankara’ya geldiği sırada başladı. 3 Mayıs’ta bir araya gelen ve gösteriler yapan gençler tutuklandı. Nihal Atsız da aynı gün duruşmadan çıktıktan sonra polis tarafından gözaltına alındı. Üsteğmen olarak gösteriye katılıp gözaltına alınan Alpaslan Türkeş, konuyla ilgili olarak; “3 Mayıs günü heyecanla sokağa fırlayan gençler kıyasıya dövüldüler” demiştir. 3 Mayıs’ın ilk yıldönümü, 1945 senesinde, o sıralarda Tophane’deki Askerî Cezaevi’nde tutuklu bulunan bir grup Türkçü tarafından, örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anılmış, daha sonraki yıllarda ise çeşitli törenlerle kutlanmış ve Türk milliyetçilerinin bir geleneği, “Türkçülük Günü” oluşmuştur.
Irkçılık-Turancılık Davası, 7 Eylül 1944’te başlayan ve 29 Mart 1945’e kadar süren, Türk siyasetinde önde gelen 23 ismin, Irkçılık-Turancılık suçlamasıyla yargılandığı sürecin adıdır. Yargılama sonucunda Zeki Velidi Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal çeşitli cezalara çarptırıldılar. Yüksek Mahkeme, 1. İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi’nin bu kararını “usul ve esas yönünden” bozmuştur. Tutuklu sanıkların hemen salıverilmesini ve davanın 2. Sıkıyönetim Mahkemesi’nde görülmesini kararlaştırmıştır. Bu kararla tutukluların hemen salıverilmesi sağlanmıştır. Askeri Yargıtay’ın 87 sayfa tutan kararında, her sanığın durumu değerlendirilerek, onların her biri için ayrı aklama kararı verilmiştir.
Türk milliyetçilerinin mücadele tarihine, altın harflerle yazılan bu anlamlı günü kutluyor, Başbuğ Alparslan Türkeş başta olmak üzere, zorlu bir dönemde adını tarihe yazdıran, bütün dava büyüklerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun. Türkçülük Günü’müz kutlu olsun.”