Düzenlediği basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, 2022 yılının son ayına girildiğini belirterek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’yi perişan ettiğini ve her geçen gün de bunun faturasının halkın sırtına bindiğini iddia etti. Koçak, ülkenin tek kurtuluşunun ise ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği’ olduğunu vurguladı.
Altılı Masa tarafından geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaşılan ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Koçak, anayasa teklifinin sadece 6 partinin değil, tüm vatandaşların hassasiyetine uygun olarak hazırlandığını vurguladı. Koçak, “Gerçekten bu konuda titiz bir çalışma ortaya konulmuş; alanında uzman hukukçuların, akademisyenlerin, STK temsilcilerinin, kanaat önderlerinin ve araştırma kuruluşlarının görüş, değerlendirme ve tekliflerine başvurulmuştur. Aslında biz bu teklifle bütün anayasayı ele alıp değiştirme iddiasında değiliz. Sadece Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçerken yeni sistemin daha verimli çalışabilmesi için düzenlemeler yer aldı. Bu öneriler ile milletimizin ihtiyaç ve beklentilerine uygun bir sistemin ortaya çıkması için azami çaba gösterilmiştir.” dedi.
Hazırlanan anayasa önerisi ile birlikte anayasa tarihinde yer alan girişimlerde yeni bir sayfa açıldığına dikkat çeken Koçak, çok partili hayata geçişten sonra şahit olunamayan bir mutabakat ortamında bu geçişin sağlanmaya çalışıldığını ifade etti. Başkan Koçak, “Unutmayalım ki birbirlerinden çok farklı geleneklere ve programlara sahip 6 parti bu adımı atıyor. İş bu istişare, çoğulculuk ve uzlaşma ilkeleri doğrultusunda hazırladığımız bu toplumsal sözleşme taslağında şu konuları özellikle gündeme getirme gereği duyduk; Etkin ve katılımcı bir yasama, istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir bir yürütme, bağımsız ve tarafsız bir yargı, kurumsal kültürün hakim olduğu bir kamu yönetimi anlayışı, kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik ve adil bir sistemi inşa etme anlayışı. Bizler en temelde; hukuk devletini ortadan kaldıran, millet egemenliğini tek bir kişinin iradesine hapseden bugünkü kural tanımaz ve keyfi yönetim anlayışın değiştirmekte kararlı olduğumuzu ortaya koymuş oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
İktidarın özellikle Konya’ya gittiği zaman aklına gelen merhum Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan’ın geçmişteki sözlerini hatırlatan SP İlçe Başkanı Koçak, iktidarın Milli Görüş anlayışı ile hiçbir ortak noktasının kalmadığını ifade etti. Koçak, “Konya’ya gittiğiniz zaman genelde de Saadet Partimize yönelik algı üretmek için hatırladığınız Erbakan Hoca’mız kim, siz kimsiniz demekten başka çare bulamıyoruz. Merhum Hocamız; ‘Ben bunları tanıyorum. Bunlar bir leblebici dükkanı bile idare edemezler, batırırlar’ demişti ve her zaman olduğu gibi yine haklı çıktı!” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’yi bir çıkmaza ittiğini ileri süren Koçak, sistem değişikliğinin ardından başta ekonomik olmak üzere birçok alanda derin bir çıkmaza girildiğine dikkat çekti. Zeynel Abidin Koçak, “Vatandaşı belki derinden en çok etkileyen yüksek enflasyon, işsizlik, borçluluk ve giderek artan cari açıktır. Bunun tersini iddia ediyorlar ama bu sıkıntılar niye o zaman? Halkın büyük çoğunluğunu esir almış bir yoksulluk, tepeden tırnağa bir israf, rüşvet ve yolsuzluk düzeni var ülkemizde. Hasara uğramış devlet anlayışı ve devlet kurumları ile karşı karşıyayız. Geçmişin birikimi ve geleneğiyle bağı kopmuş bir devlet mekanizması işliyor şu anda. Keyfi işleyen bir hukuk ve yargı sistemimiz var. Bir tenkit ile iktidar ve muhalefetin karşı karşıya geldiği zamanda farklı bakılan bir adalet anlayışı var ülkemizde. İstişare ve ortak aklı bir kenara bırakmış yürütme erki var ülkemizde. Gücü zayıflatılmış ve atıl bırakılmış çelişkiler ile ortada bırakılmış bir yasama var ülkemizde. Açıktır ki Türkiye, sadece son birkaç yılda bu denli kötü bir tablo ortaya çıkaran bir sistemle ilerleyemez.” diye konuştu. Uygulanan sistemin bütçe görüşmeleri karnesinin iyi olmadığını ifade eden Koçak, bütçe görüşmelerinde faize ayrılan bütçenin büyüklüğünün yanında çiftçiye ayrılan bütçeye dikkat çekerek, “2023 bütçesinde faize ayrılan pay; 550 milyar lira ama aynı bütçede tarıma ayrılan pay ne kadar? Sadece 64 milyar lira! Tarım Bakanı öyle bir mantıkla ortaya çıkıyor ki sanki bakanlığın bütçesini çiftçiye verilecekmiş gibi konuşuyor. Kendi çıkardıkları kanunda milli gelirin yüzde 1’inden daha azı tarıma ayrılamaz dediler, ayrılan pay gerçekte 160 milyar liranın üzerinde olmalı. Yarısını bile vermiyorlar. Onun için Sayın Erdoğan’a sormak istiyoruz; Burada çiftçi nerede? Tarım nerede? Üretici nerede? Nerede nas? Biz bu bütçe ile görüyoruz ki Cumhuriyet tarihinin en büyük faiz rekoru kırıldı. Ulaştırma, eğitim, tarım, sağlık neredeyse bütün alanlardaki yatırımları toplasanız, faize ödenen paraya ulaşamıyor. Sonra da siz kalkıp kürsülerde ‘nas var, nas’ diye nutuk atacaksınız!” dedi.