Neslihan İnan
Karacabey Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi İngilizce Öğretmeni Pınar Karacar’a ithafen…
“Öğretmen hangi mevsimdir?” diye sorsalar baharı seçerdim. Kalbim, çorak topraklarında kaktüsü bile bilmezken, en ücra köşelerine bile rengârenk, bin bir çeşit çiçekler açtırdınız. Ben baharı sizinle tanıdım öğretmenim.
Sizi kalemle kağıda nasıl anlatabilirim ki? Kolay gibi gözükse de çok zor.
Seçtiğim kelimeler varlığınızdaki mutluluğumun yanında kifayetsiz kalıyor. Sizi en güzel, en süslü sözlerle bile tasvir edemeyeceğim ama dünyadaki en güzel sözlerden fazlasıyla tasvir edilmeyi hak edensiniz. Siz ki benim için gecenin aydınlık yüzü, karanlık cehlin güneşisiniz.
Yarınların umut tarlasında gül yetiştiren bahçıvansınız öğretmenim. Hiç yorulmadan, usanmadan elinde su testisiyle çöllere su taşıyansınız.
Suladığınız her gülün çorak toprakla mücadelesisiniz. Siz benim kalemimin mürekkebisiniz. Toplumun sönmez meşalesisiniz. Başöğretmen Mustafa Kemal’in gösterdiği yolda, ilelebet ilerleyensiniz öğretmenim. Sizin yolunuz peygamberlik yolu biliyorum. Karanlıktan aydınlık çıkaran, Efendimize Rabbimin ilk emri “Oku” olmuştu. O okudu, dünya okudu.
Şimdi O yok belki ama sizin gibi mirasçıları var… Mürekkebin akmadığı yerde kan akarmış.
Kalemini kılıçtan keskin yapıp, taze zihinlere kılıç yerine kalem tutturmayı hedef bilen; kana karşı mürekkeple mücadele edensiniz öğretmenim. Siz ki Hz. Ali’nin de dediği gibi, öğrettiğiniz bir harf uğruna kırk yıl köle olunacak insansınız öğretmenim. Nasıl ödenir hakkınız ya da nasıl ödeyebilirim ki hakkınızı?
Siz benim ummadığım anda Allah’ın bana gönderdiği en büyük mucizesi olan yol göstericimsiniz. Sizi paragraf paragraf değil, sayfalarca yazsam da bitmez bu içimdeki sevgi ve saygı… Siz benim vazgeçtiklerime yeri gelince yeniden sımsıkı sarılmamı sağlayansınız. Engellerin engel olmadığını gösteren başarı anahtarımsınız.
Hayattaki en büyük mucize küçükken iyi bir öğretmene rastgelmektir demişler. Ben bu rastlantıyı tüm rastlantılarımla değiştirebilirim öğretmenim. Yolum durağınıza denk geldiği günden beri içimde bitmek tükenmek bilmeyen umutlarım var.
Heybemde güzellikler biriktiriyorum, dualarıma sizi misafir ediyorum. Öğrettiklerinizi kendime ekmek edip, su edip yollar katediyorum. Öğrendiklerimle kurumuş toprakları ve solmaya yüz tutmuş çiçekleri yeşertmek adına her daim mücadele ediyorum. İzinizden gelmeye söz verdiğim gibi yanınızda yürümeye de söz veriyorum.
Başöğretmen Mustafa Kemal’in de dediği gibi; “Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.”
Unutmayı unuturum da, unutmadığım kalbimdeki en güzel yerinizdir. Işıksız açmazmış çiçek, gelmezmiş bahar, inan sizinle her mevsim bahar öğretmenim.
Yanınıza gelemesem de yüreğimin en güzel yerinde kutluyorum gününüzü.
Şimdiki ve gelecek Nesli’n umut PINAR’ına.