Tarım ve hayvancılık konularında yaptığı açıklamaları, tespitleri ve önerileriyle Karacabey’de de ilgiyle takip edilen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yem fiyatlarında art arda gelen zamlara dikkat çekerek, “Üretici hayvan yetiştiremeyecek duruma gelirken, canlı hayvan ithalatının 2 yıl daha uzatılması Türkiye’de hayvancılığın daha da sorunlu hale getirecektir.” dedi.
CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer, yaptığı açıklamada, besicilik sektörü ve süt üretiminde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Yem fiyatlarına gelen zamlarla yaşanan mağduriyet ile birlikte damızlık sığır yetiştiricilerinin dişi hayvanları bile kesime gönderme zorunda kaldığına işaret eden Ömer Fethi Gürer, böyle bir ortamda “canlı tırnaklı hayvanların ithalatına ve transit geçişine yalnızca bakanlıkça hazırlanan listelerde yer alan ülkelerden izin verilmesine” ilişkin hükmünün yürürlük tarihinin 2 yıl daha uzatılmasının yaratacağı sorunlara değindi.
CHP Milletvekili Gürer, hayvancılığın en önemli beslenme maddelerinden biri olan yoncanın kilosunun 60 kuruşa, balya fiyatının ise 12 lira iken bu yıl 30 liraya çıktığını, yem fiyatlarına ise son bir ay içinde yüzde 20 oranında zam geldiğini ifade etti. Dolardaki oynaklığın sürmesinin de fiyat artışlarında önemli etken olduğunu belirtti. Gürer, “Bir önceki yıla göre balya fiyatındaki artış üretici maliyetini etkiliyor. Yonca otu, içeriğinde besleyici özelliği nedeni ile küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar için özellikle tercih ediliyor. Bölgeye göre, olumlu koşullarda sulama durumuna göre yonca, yılda 5-6 kesimle balyalanıp hayvanlarında kolay tükettiği bir yeme dönüştürülüyor. Yoncanın yanı sıra Niğde’de, son 1 ayda yem fiyatlarına gelen yaklaşık yüzde 20 oranındaki zam, hayvancılık sektörü üreticilerini kara kara düşündürüyor. Son 1 ayda gelen 3 ayrı zam 13 TL yem fiyatlarını artırarak yüzde 20’lik bir zam oranına ulaşması sorunları katladı. Süt fiyatındaki düzenleme yem fiyatındaki ciddi artış ile ortadan kalkınca üretici ne yapacağını şaşırmış duruma geldi. Ulusal Süt Konseyinin yaptığı düzenlemeden fayda gören üretici değil yem firmaları oluyor. Devletin sağladığı destekler üreticinin besiciliği sürdürmesine yetmiyor.” diye konuştu.
Girdi maliyetlerinin sürekli artmasının, Türkiye’de hayvancılığı sorunlu hale getirdiğini, damızlık sığır yetiştiricilerinin ise dişi hayvanlarını kesime göndermek zorunda kaldığını anlatan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Artan maliyetler karşısında Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği fiyatlar üreticinin cebine girmeden yem firmalarının cebine gidiyor. Sorunun çözümü yem fiyatlarını düşürüp meralarda hayvan beslemenin yolunu açmaktır. 12 ay yemle beslenen hayvanın maliyeti sürekli katlamaktadır.” dedi.
Süt üretimi yapan hayvancıların hayvanlarını kesimhanelere gönderdiğini söylediklerini belirten Gürer, “Hal böyleyken, iktidar besicilerin, süt üreticilerinin, hayvan yetiştiricilerinin sorunlarına eğilip onları destekleyeceği yerde, canlı hayvan ithalatının önünü açarak, adeta yerli üreticiye, ‘Siz üretim yapmayın, biz yabancı üreticileri destekliyoruz’ manasında uygulamalara gitmektedir.” diye konuştu.
Ömer Fethi Gürer, Resmi Gazete’de yayımlanan kararla canlı tırnaklı hayvan ithalatına Bakanlık tarafından verilen sürenin 2 yıl uzatılarak, 2021 yılına kadar devam etmesinin önünün açıldığını anımsattı. Gürer, “Belirli Canlı Tırnaklı Hayvanların İthalatı ve Transit Geçişine İlişkin Hayvan Sağlığı Kurallarının Belirlenmesine Dair Yönetmelik’te de değişiklik yapıldı. Yönetmeliğin, ‘canlı tırnaklı hayvanların ithalatına ve transit geçişine yalnızca bakanlıkça hazırlanan listelerde yer alan ülkelerden izin verilmesine’ ilişkin hükmünün yürürlük tarihi 2 yıl daha uzatıldı. Bu kararla canlı ve tırnaklı hayvan ithalatı 2021 yılına kadar devam edecek. Tarım ve hayvancılıkta ithalata yönelik bir politika izleyen iktidar, 17 yılda, bu sektörde ülkemizi ihracatçı bir konumdan ithalatçı duruma getirdi. Buğdayı, arpayı, soğanı, sarımsağı, patatesi, pirinci, mercimeği hatta samanı bile ithal eder duruma geldik. Lop et ithalatı ve canlı hayvan ithalatı bitiyor dedikçe artarak devam etti. İktidar, girdi maliyetlerini düşürüp, yerli üreticiyi destekleyeceği yerde, ithalatın önünü açarak, yabacı ülkelerin hayvan yetiştiricilerini destekliyor. Yerli üreticiler de dişi hayvanlarını kesimhanelere göndermek zorunda kalıyor. Bu tablo, gelecek için umut vermiyor.” ifadelerini kullandı.
Damızlık sığır yetiştiricilerinin süt inekleri maliyet artışı ile süt üreticisi ineklerine bakamaz hale geldiği için hayvanlarını kesimhanelere göndermesinin süt içinde sorun yaratabileceğini belirten Gürer, “Bu konuda ciddi tedbirler alınmalı, öncelikle yem fiyatları aşağı çekilmelidir. Meralar hızla ıslah edilip yaylım ile hayvan beslenmesinin yolu açılmalıdır. Yerli üretici teşvikleri artırılmalı, desteklenmelidir. İthalat yerine destekleme ve maliyetleri düşürme politikası uygulanmalıdır. Aksi halde, önümüzdeki dönemlerde hem et, hem süt konusunda ülkemizde sorunlar katlayarak devam eder.” uyarısında bulundu.