ÜRETMEDEN YOK ETMEK! BİR AKP GERÇEĞİ! (2)

Ahmet Aygün Ata

DEVAMLA…

AKP Hükümetleri, var olanı yok ederek iş alanı açabildi mi? Hayır.

Görülüyor ki, milyonlarca işsiz, oy uğruna besleyip miskinleştirdikleri kitle hep var olanları satarak, yok ederek oluştu. Nereye kadar? Deniz bitti, gerçekte! Ancak ödenecek, ödetilecek bedel çok büyük, çok ağır. Her şeyin ardına sığınarak kaçıyorlar. Ama nereye kadar?

Bir türkümüz var hani. Bir dizesi şöyle der; “Dolaşalım limanları sıra sıra vay.”

Türkiye Cumhuriyeti’nin limanları, aynı taptıkları Osmanlı hanedanının yaptığı gibi kapitülasyon kapsamında. Derler ya, kanlarında var! Hoş, Osmanlı hanedanı ile bağları da yok. Gerçek hedefleri Türkiye Cumhuriyeti, Türk Ulusu…

Dolaşamadığımız limanlara ne olmuş? AKP tsunamisi ile yandaşa, yabancıya, “Ey” çektikleri emperyalist devletlerin adamlarına gitmiş. Bandırma, Derince, İskenderun, Mersin, Samsun, Çeşme, Dikili, Kuşadası, Salıpazarı, Tekirdağ ve Trabzon limanlarımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yaptırım gücü ve kullanımından uzak bıraktırıldı. Örneğin, Venezuela’ya maske mi gönderecek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti? Limana navlun ödeyecek, Hamdolsun!

Karadeniz gemimiz, sessiz gemi olmuş, dönmüyor seferinden! Samsun ve Ankara feribotlarımız ‘peribot’ olmuş, herkese görünmüyor!

Büyükdere Vapur İskelesi binamızın, İnebolu Liman Sahamızın, Kemerköy İskelemizin ve Geri Saha Taşınmazlarımızın, Bodrum Gökçebel Yat Limanı sahamızın, Güllük Liman Sahamızın, SEKA Taşucu Tersane Alanımızın, Sümer Holding Fethiye İskele Alanımız ve üç taşınmazımızın, Beykoz İskele Alanımız ve 3 taşınmazımızın, TDI Acente binamızın, İzmir’de 44 dükkanımızın, 15 dairemizin, 9 taşınmazımızın, Ataköy Marinadaki % 15,07 hissemizin AKP tsunamisinden nasibini aldığını da görüyoruz.

Doyduğumuz bereketli topraklarımızın kalelerini de topa tutup yerle bir ettiler. Tarımda çalışan sayımızı 6 milyon düzeyine indirmek, işçileştirmek gerçekleştirilirken hala üretime direnen kutsal çiftçilerimizin yani Ulusal Varlıklarımızın dibine de incir ağacı diktiler. Hamdolsun!

Türkiye Zirai Donatım Kurumu Sakarya Traktör Fabrikaları, Et-Balık Manisa Kombinası, Samsun Soğuk Hava Deposu, TÜGSAŞ Kütahya, TÜGSAŞ Fatsa/Şanlıurfa/Tekirdağ depoları, Gemlik Gübre Sanayi, Samsun Gübre Sanayi, İGSAŞ, Türk-Arap Gübre Sanayi % 0,14 hissesi, MEYBUZ Meyve ve Buzlu Enternasyonal Nak. A.Ş’nin % 99,57 hissesi, BUMAS Karaman Bulgur Sanayi’nin % 30 hissesi, Erciyes Yağ Sanayi’nin % 39,03 hissesi, SÜTAŞ’ta devletin % 1,57 hissesi, Et-Balık Kurumu’na ait 94 taşınmaz/Ankara 21 lojman/11 mağaza/23 büro/ 8 adet dar demiryolu hattı/ Kütahya 32 adet kil sahası ile TÜGSAŞ’a ait Beyoğlu’nda 1 bina dibine incir ağacı dikildi.

Doyuranla oynarsanız, satarsanız, peşkeş çekerseniz ne olur! 1 milyar 200 milyon nüfuslu Çin’i buğday dış alımında geçerek ‘Dünya Birincisi’ olursunuz! Doyan ülke sıralamasında dünyanın liderlerinden biriyken, peynir gemisine yüklenmiş gibi dünya lideri söylemleri ile hem Türk ulusunu hem kendinizi kandırırsınız. Türkiye Cumhuriyeti’ni düşünmeyen, ulusal varlıklarımızı satan, yok eden, peşkeş çeken AKP’nin yöneticileri umurumda değil de…

Olan soylu Türk ulusuna, Türk köylüsüne, Türk çiftçisine, Türkiye Cumhuriyeti’nin yarınlarına oluyor.

Ne mi olacak?

Bir türkü dizesiyle başlamıştık. Bir şarkının içinde geçen deyimle ikinci bölümü bitirelim: “Sorarlar, gülüm”!