Ahmet Aygün Ata
Sorsanız AKP yöneticilerine, “Yeni Türkiye yarattık” derler. Yok ederek ne var edilmiş?
Özellikle bir yaradılan yok ederek neyi yaratabilir? Önce Demokrat Parti ardından ANAP ve son olarak AKP ile Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm ulusal varlıklarını emperyalizme, yandaşa, cemaatlere ve tarikatlara sattılar/peşkeş çektiler.
Ağzımızın tadını kaçırtan satışlar;
Adapazarı/Afyon/Alpullu/Bor/Çorum/Elbistan/Erzincan/Erzurum/Kırşehir/Muş/Turhal Şeker Fabrikaları yok edildi. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye ait 235 adet taşınmaz, 2 adet bina, 4 daire ile Baha Esad Tekand Kütahya Fabrikası’nın % 56 hissesi, Amasya Şeker’in % 15 hissesi de kimlerin cebini tatlandırdı, biliyoruz!
Ayvalık/Çamaltı/Çankırı Kaya Tuzu/Kağızman/Kayacık/Sekili/Tuzluca/ Yavşan tuzlalarımız ile çorbamızdan tuzu da yok ettiler. Kristal Tuz Rafineri San. Tic. A.Ş de kurtulamadı bu pervasızca akından!
Tekel yok edilerek nelerimiz duman altı oldu nelerimiz.!
Adana/Ballıca/Bitlis/İstanbul/Malatya/Tokat sigara fabrikaları, Pipo-Nargile Tütünü Marka ve Makineleri, Taşköprü Jüt İpliği Fabrikası Varlıkları, Alkollü İçkiler San. Tic. A.Ş, Alkollü İçkiler Pzr. Dğtm. A.Ş, Türk Alkollü İçki ve Şarap End. Ltd. Şirketi’nin % 51 hissesi, Puro Üretim ve Ticaret A. Ş. Tekele ait Ankara’da İkiz Kuleler (140 metre yüksekliğinde 34 katlı iki bina), 28 adet daire, 135 adet taşınmaz, 1 depo. Duman oldu gitti!
Geçen yıl gazeteler, gazete basmaya kağıt bulamadı. Yine bir Yerli ve Milli söylevleri attılar! Gerisi boş. Yandaş basın kuşe kağıt kullanırken diğer gazeteler ambalaj kağıdı kullandı, vesselam! Neden?
SEKAMIZIN Afyon/Akkuş/Aksu/Balıkesir/Çaycuma/Karacasu/Kastamonu Fabrikaları talandan nasibini aldı. Yetmez dediler, Ankara Alım Satım Müdürlüğü binasını da, 2 adet taşınmazı, Acıpayam Selüloz San. Tic. A.Ş.’nin %76,83 hissesini de yakıp geçtiler.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün Ruslara portakal karşılığı yaptırdığı SÜMERBANK Fabrikalarımızı da ‘babalar gibi’ sattılar, peşkeş çektiler, yok ettiler. Pazenimiz, basmamız, dividinimizin yerine sentetiğe muhtaç ettiler.
Merinos Halı Markası, Adıyaman/Diyarbakır/Malatya/Merinos/Akdeniz/Taşucu İşletmeleri Makine ve Teçhizatları, Antalya Barit Öğütme Tesisi Makine ve Teçhizatları, Beykoz Deri ve Kundura İşletmesi, Çanakkale Sentetik Deri İşletmesi, Tercan Ayakkabı İşletmesi Makine ve Teçhizatları, Sarıkamış Ayakkabı İşletmesi, TÜMOSAN İşletmesi, Manisa Pamuklu Mensucat A.Ş “babalar gibi” yok edildi. Sümerbank’a ait 1 arıtma tesisi, 350 adet taşınmaz, 95 daire, 6 bina, 21 dükkan, 1 mağazada bu emperyalist ortaklıktan nasibini aldı.
Emekli Sandığına ait Büyük Ankara, Büyük Tarabya, Büyük Efes, Hilton, Çelikpalas Otelleri, Kızılay Emek İşhanı, Bayındırlık Bakanlığı/Karayolları/Tekel/DSİ’ye ait Sosyal Tesisler, Maliye Hazinesine ait Tatil Köyleri, Ataköy Tur. Tes. ve Tic. A.Ş’nin % 58,59 hissesi, Yeditepe Beynelmilel Ot. Tur. ve Tic. A.Ş.’nin % 26 hissesi de yerle yeksan edildi, hamdolsun!
Türkiye Cumhuriyeti Gayrimenkul A.Ş.’ye ait 20 daire, 32 dükkan, 2 işyeri, 139 taşınmaz; Maliye Hazinesi’ne ait 139 taşınmaz, 1 daire; TCDD’ye ait 69 taşınmaz, Karayollarına ait 20 taşınmazda AKP’nin yok etmede üstün başarı ile uluslararası sermayeden alkış aldığı satış ve yok edişlerinden.
John Perkins adında çok uluslu şirketlerin tetikçisi 2005 yılında bir kitap yazdı. Adı, “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları.” Neler yapıyorlarmış özetleyelim; “Kendi otomobillerini üretemeyen ülkelere borç verir, otoyol yaptırırız. Sonra daha çok araba satarız. Bankaları satın alırız. O bankalardan ucuz kredi verip daha çok araba satın almalarını sağlarız. Böylece verdiğimiz krediyi araba satarak geri alırız, hem de faiziyle. Borç artmıştır, kredi sağlarız. Ama o ülkenin hazinesine değil. O ülkedeki şirketlerimize gider. (Ferrero’ya verilen 700 milyon TL tutarındaki destek bunu doğruluyor). Üretim alanları değil enerji santrali, dev havaalanları, limanlar yaptırırız şirketlerimize. Şirketlerimiz kazanırken o ülkenin halkı bu düzenekten hiç bir şey kazanamaz. Özelleştirin deriz. Bize borcunuz var. Petrolünüzü verin, doğal gazınızı verin, askerinizi şuraya gönderin, üs verin deriz. Enerji kesimini özellikle özelleştirtiriz. Böylece çok uluslu şirketlerin ya da Amerikan şirketlerinin eline geçer…”
Kısacası durum ekonomik işgal. Sonucu görüyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ümüz, “Ekonomik bağımsızlık sağlanmadan tam bağımsızlık mümkün değildir” demişti. Herhalde bunun için lanet okuyorlar, yalan atıyorlar, hakaret ediyorlar!
Ulusal varlıklarımızda durum bu. Peki özel kesim ne durumda? Her ne kadar kimi Sanayi Oda Başkanları alkış yapsa da ahval ve şerait öyle değil. İnternet sitesi satış şirketlerinde şu anda kaç tane fabrika satışı var biliyor musunuz?
Araştırdık. Tam 6 bin 048 (yazıyla ALTI BİN KIRK SEKİZ) fabrika ya da işletme satılık, hamdolsun!
Soylu Türk Ulusu, şapkasını önüne koyup düşünmek zorunda. Ya bu tür iktidar ve aynı söylemdeki muhalefete karşı birleşip MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜMÜZÜN rotasına gireceğiz. Ya da kendi topraklarımızda birer tutsak olarak yaşamanın en acısını yaşayacağız.
AÇIKLAMA: Üç bölümlük yazımın oluşmasında saygıdeğer Hocam, Gazeteci, Yazar, Sendika Uzmanı Sayın Mehmet Akkaya’nın sunduğu arşivden yararlandım. Teşekkür, saygı ve minnetlerimi sunuyorum.