Ahmet Aygün Ata
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in tarım arazilerinin yabancılara satışına ilişkin soru önergesine yanıt veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Yalnızca 2022 yılında Türkiye’de 5 milyon 219 bin 309 metrekare tarım arazisinin yabancılara satışının gerçekleştiğini” açıkladı. Aralarında tarla, bağ, bahçe olan tarım arazilerini 765 yabancı uyruklu kişinin aldığı belirtildi.
AK Parti iktidarları döneminde yabancılara mülk satışları bir ‘beka sorunu’ durumuna gelmiştir. Ege ve Akdeniz kıyılarında Alman, İngiliz Mahalleleri oluştu. Alanya’da savaştan dolayı sığınmacı hakkı tanıdığımız Ukraynalılar dernekleşmiş. Bu yurdun evlatları Türk halkını şikayet etmekte, fütursuzca söylemlerde bulunmaktadır. Karadeniz Katarlı işgaline uğramış. Doğal varlıklarımız yerle bir edilmekte. Güneydoğumuzda ‘sınırlarımızda mayın temizliği’ ile sözüm ona tarım arazisi kazanılacak denilecek yerler gerçekte ‘mayın temizleme’ karşılığında İsraillilere verilecekti. Ortaya çıkması üzerine AK Parti ‘Vatan Toprağı’nı satmaktan vazgeçmek zorunda kalmıştı.
Peki durdu mu bu hayasızca akın ve AK Parti’nin ‘Vatan Toprakları’ satışı?
Tabii ki hayır!
İsraillilerin özellikle Güneydoğu ve Konya Ovası’ndan yerler satın aldığı, Türk ulusunun bildiği ve asla unutmaması gereken Türkiye Cumhuriyeti’nin “beka” sorunudur.
Vatan Toprağı’nın böyle fütursuzca satılışı, bu topraklarda başka ne zaman olmuştu? Çoğunluğu 2. Abdülhamid olmak üzere, 1. Abdülaziz ve Vahdettin zamanında. En çok satış ise “Han” diyerek ayrı bir anlam katılan ve yüceltilen, resimlerini duvarlara astıkları 2. Abdülhamid dönemidir. Onun ve ardındakilerin zamanında bakınız neler olmuş?!
* Maliye Bakanı Mehmet Cavit Bey’in Sadarete 17 Nisan 1917’de gönderdiği yazıda; Beyrut vilayeti dahilinde ve büyük sakıncalar oluşturduğunu anlattığı Yahudi yerleşimci sayısı 1. Abdülaziz döneminden başlayarak 2. Abdülhamid döneminde artık olağanlaşan vatan toprağı satışı sonrası Yahudi nüfus 1914’de 38 bin 754 iken, 1918’de 58 bin 728’e ulaşmıştır. Rothschıldler’den defalarca alınan borçlar bu Yahudi yerleşiminin, para karşılığı Filistin topraklarının satılması/Yahudi yerleşimine açılması bugünün İsrail’inin önünü açmıştır.
* Mim Kemal Öke’ye göre, 1. Paylaşım Savaşı’nın hemen öncesinde Dünya Siyonist Örgütü’nün Filistin’de 418 bin dönüm toprağı ve 47 yerleşim merkezi vardı. 26 milyon dönümlük ekilebilir alanın olduğu göz önüne alındığında bu rakam beka sorununun ne olduğu konusunda acı gerçektir. Celal Tevfik Karasapan’a göre Yahudilerin yarısı Osmanlı Hanedanı’nın devleti milyonlarca sterlin borca sokarken yararlandığı Siyonist tefecinin himaye ettiği kolonilerde yaşamaktaydı. Ve “Rothschild Grubu” olarak adlandırılmaktaydı.
* 1918 yılında Filistin’in 7 milyon verimli topraklarından Celal Tevfik Karasapan’a göre 650 bin, Ariah Avneri’ye göre 418 bin dönümü Musevilere aittir! Yoğun biçimde arazi satın alma yılları olan 1880’lerde, Osmanlı Devleti ile Rothschıldler arasında ciddi bir anlaşmazlık yoktur.
* Vahdettin’in Sevr Antlaşması’nı imzalayarak parçalanmasına piyonluk ettiği Anadolu’nun işgaline soylu Türk ulusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk çevresinde birleşerek bir Vatan Savaşı vermişti. Vatan topraklarından işgalcileri atmış, on binlerce şehit ve gazi vermişti. Görünen o ki AK Parti, çok sevdiği Abdülhamid ‘in ‘Vatan Toprağı’ satışının günümüzdeki temsilcisidir.
“Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı / Düşün altında binlerce kefensiz yatanı…” dizelerinin günümüzdeki torunları bu hayasızca akına “Dur” demeyecek midir?
* Yukarıda okuduklarınız “Rothschıldler ve Osmanlı İmparatorluğu” adlı kitaptan alınmıştır. Belgeler Osmanlıca’dan Türkçe’ye çevrilmiş. Kapkara bir leke olarak durmaktadır.