Mustafa Arı
İnsan vicdan, akıl, tefekkür ve konuşma özelliği ile donatılmış bir varlıktır. Vicdan iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt eden hassas adalet terazisidir. En mükemmel adalet vicdandır.
Vicdan davranışlarımızı ahlaki ölçülere göre denetleyen, iyilik yapınca sevinç, kötülük yapınca acı hissettiren ilahi sesin adıdır. Vicdan her insanda bulunan bir melekedir. Aslında vicdansız insan yoktur. Vicdanının üzerini örten, vicdanının gözünü kapatan, vicdanının kulağını tıkayan insan vardır.
İnsan yanılsa bile vicdan yanılmaz. İnsan vicdanının sesine kulak verebiliyorsa ahireti için en isabetli kararı verebilir.
İnsan nefsinin sesini değil, vicdanının sesini dinlemeli. İnsanın insan olması için vicdanıyla hareket etmesi gerekir. Evet vicdan pusula gibidir ona uyulursa doğru yolu buluruz. Bir düşünür ne güzel söylemiş: “Akıl ve vicdan arasında kalırsan vicdanını seç. Çünkü akıl çıkarlarımızı, vicdan ise insanlığımızı korur.
Vicdan-cüzdan ikilisinde vicdan aklın daima bir adım önündedir. Başkaları size fetva verseler bile siz fetvayı vicdanınızdan alınız. Aktif vicdan sahibi olmanın yollarından biri de empati yapmakla (yani kendimizi karşımızdaki insanların yerine koyarak duygu ve düşüncelerimizi anlatmaya çalışmakla) mümkün olur.
Öyleyse kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla tüm dünya insanları yaşanan acılara karşı empati yapmalı, zulmü elimizle durduramıyorsak, feryatları dilimizle dindiremiyorsak en azından yaşanan acıları vicdanımızda hissetmeye çalışalım.
Farklı ülkelerde çıkan yangın ciğerlerimizi yakmıyorsa, vicdanlarımız küle dönmüş demektir.
Farklı coğrafyada gerçekleşen deprem bizi sarsmıyorsa, vicdanlarımız göçük altında kalmış demektir.
Dünyanın herhangi bir yerinde yapılan savaşlarda siviller, kadınlar, masum çocuklar can verirken, hastaneler, mülteci kampları, cami ve kiliseler yerle bir edilirken, bizim evlerimize yüreklerimize ateş düşmüyorsa, insanlığımız vicdanlarımızla birlikte paramparça olmuş demektir.
Rabbimiz vicdanlarımızın sesini gür, bakışını keskin, sözünü etkili kılsın. Rabbimiz insanları dirilteceği, malın da çocukların da fayda vermeyeceği gün bizleri mahcup etmesin inşallah… Son olarak şunu hatırlatırım. Yastık döşek rahat değil, vicdanın rahat olacak. Vicdanını kaybeden huzur aramasın.