Ahmet Aygül ATA
Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük orman yangınları dönemi yaklaşık 15 gün sürdü. Üzerinden neredeyse yirmi gün geçti. Geçen hafta AKP Genel Başkanının, PKK’yı işaret eden sözleri dışında soruşturma sonuçları hakkında henüz hiç açıklama yok.
Orman yangınları sonucunda tutuklananlar var. Örneğin, Gebze’de, Aydın’da, Muğla’da, Bilecik’te. Gebze’de yakalanan şahısın bağı terör örgütü PKK’ya var. Bilecik’te üç İranlı ve bir Türk yakalandı. Aydın’da kaynak yapan Yurttaş, sıçrayan kıvılcım nedeniyle neden olduğunu söyleyerek teslim oldu. Muğla’da yine yabancı uyruklu olanlar söz konusu.
Terör örgütü, PKK, orman yangınlarının bir bölümünü üstlendi. Örneğin, Kaz Dağları ile tehdit etti. Bir kaç gün önlemsiz durulunca özellikle yaygın basında sert eleştiriler yer alınca Komandolarımız bir süre koruma önlemleri aldı. Bayramiç ilçesinde çıkan yangın sonrası gözler Kaz Dağlarına çevrildi. Nitekim önlemler gevşeyince 26 saat süren bir yangın yaşandı.
Akp, hükümeti süreci çok kötü yönetti. Diğer partilerin görev yaptığı belediyeleri suçladı, altında kaldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 81 il ve bazı ilçelerinin yerel basınını günbegün izliyor, okuyorum. Sorumluların hakkında hiçbir haber yok, son günlerde. Soruşturmaların aşamaları hakkında da yok. Ulusal basın olarak adlandırdığımız ise havuz ve penguen basından oluşuyor. Havuz basını AKP yanlısı. Hiç bir şeyi AKP dışında görmüyor, duymuyor, bilmiyor ! Penguen basın ise Akp’ye muhalefet edeceğim derken özle değil sözle muhalefetçilik oynuyor!
Denizli’de Askeri birlik yakınında yangın çıkaran PKK bağlantılı. Manisa’da çıkan yangında iki Suriyeli yakalandı. Manisa Jandarması iki keşifçi yakaladık, Mit ile ortak operasyonda. Bursa, İzmir ve Manisa’da keşif yaparken görüntüleri var. PKK ile bağlantıları var dedi. Manisa Valiliği, “terör bağlantıları var ama orman yangınları ile ilgileri yok. İki yabancı uyruklu, dedi !
Yangın çıkan, çıkarılan bölgelerde Dostlarım, Arkadaşlarım var. Yangınların başlangıcı öncesi ve sırasında yoğun bir biçimde Afgan ve Suriyeli sığınmacı (belki de kaçak) artışını vurguladılar. Bazı bölgelerde ise etnisitesini ön plana çıkaranların yangınlara sevindiğini anlattılar. Halk şu anda kendince önlemler almış, durumda. Öncelikle köylerimiz su tankerlerini dolu tutuyor. Gözler tetik gibi. Yanan canları, giden ürünleri ve yaşam alanlarının tehdit altında olması nedeniyle diken üstünde yaşıyorlar. Yaralar Devlet olanaklarıyla sarılmaya çalışılırken görevini Kamu ve Halk yararına oluşturmayan AKP gecikmelere, yer yer ayrımcılığa neden oluyor. Özellikle üretimin ne olduğunu çok iyi bilen Türk Köylüsü ve Çiftçisi büyük kayıplar yaşayan hayvancılıkla uğraşan Türk Halkına yem desteği, saman desteği ile çok büyük bir başarı sağladı. Kamyonlarca saman, arpa, yem gönderdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin dört bir yanından yaşam gereçleri gönderildi. Yanı sıra yöre halkı inanılmaz bir dayanışma içinde. Yörük kanı kaynıyor ! Türk kanı kaynıyor ! Kimileri ekonomik destekle hayvan alabilmelerine destek sağlıyor, kimileri ekipman veriyor, kimileri oğlak, kuzu, dana gönderiyor.
Yöre insanının en büyük sıkıntısının AKP hükümetinin ve belediyelerinin yarattığı geciktirme, engelleme, yozlaştırma olduğu açıkça görülüyor. Manavgat’ı küle çeviren yangın sırasında elde fotoğraf makinesi resim çekenlere bir Türk Kadını şunu demişti. “Yardım yapıyor, yardım getiriyorsunuz da niye fotoğraf çekiyorsunuz ?”. Sonradan bu fotoğraf yarışına muhalefette katıldı ! …..’ye falanca belediyeden bir kamyon samaaaan” ya da ….. filanca belediyeden 30 koliiiii yaaağğğ, bin pakeeeet makarnaaaa”…..
Bunları gördükçe edep Ya Hu, ayıp Ya Hu demekten ve lanetlemekten başka bir şey gelmiyor, elden. Bu işi insanca yapan var, hem de binlerce. Üstelik bunların da bir siyasi görüşü ve oy verdiği parti var. Adını kimsenin bilmediği, üzerinden etiketini bile söktüren TÜRK KÜLTÜRÜ yoğrulu Yurttaşımız bir kamyonet süt sağım makinası göndermiş, Manavgat’a. Yanan köylerde dolaşmış, kamyonet. Gereksinim sahiplerine doğrudan ulaştırmış. Gördünüz, duydunuz mu? Yine Milas’a ve Manavgat’a oğlak gönderen o kutsal insanları gördünüz mü, duydunuz mu?
Göremezsiniz, duyamazsınız. Onlar Türk Kültürü ile yoğrulmuş, onlar Türk’ün dayanışma ruhu ile dini kullananlardan trilyon kat üstünde bir ahlakla donatılı. Onlar ocağın sönmesinin ne demek olduğunu bilen Yörük, Türkmen, Çepni. Yani Türk Oğlu Türk. Onlar İslam’a davet edilmeden ve kabul etmeden önce de Tek Tanrıya inanan ve ahlakın en yüce değerlerden biri olduğunu bilen Soylu Türk Ulusunun bugünkü aynası.
AKP, afete uğramışlara şantiye hükümeti olmaya devam ediyor! Afete uğrayanlara ev kredisi vermeye, 20 yıl ödemeli ev satmaya çalışıyor! Bundan acımasız bir emperyal kapitalizm yansıması olabilir mi? Afete uğramış, varını yoğunu yitirmişlere Devlet olanaklarıyla barınma, yaşam alanı kurma sağlanır. Ancak AKP’nin rantiyeci, şantiyeci, yıkılana Toki, yakılana Toki düşüncesi Batı’nın emperyalist kapitalizmine parmak ısırtıyor !
Nerede Vatan Sevgisi, nerede Ulus Sevgisi, nerede Vicdan, nerede Ahlak, nerede İman !
Hani en büyük liman, Ahlaktı !