Mustafa Arı
Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Hayatımızdan bir yıl daha geçti. Şimdi de yeni bir miladi yıla girmeye hazırlanıyoruz. Her geçen gün, biten ay, sona eren yıl müminin ömür ağacından düşen bir yapraktır. Şimdi muhasebe zamanıdır. Herkes bir yıl içinde neler yaptığını pekala bilir.
Bilindiği gibi yılbaşı ve Noel kutlamaları Hrıstiyan ve batı kültüründen doğmuş bir gelenektir. İslam dışı hareketlerle kutlanan bu gecenin İslam’a dayanan hiçbir kökeni yoktur. Hrıstiyan ve küfür dünyasının bu geceyi kutlamalarına yönelik özel nedenlerinin olduğunu düşünebiliriz. Dinimize göre miladi yılbaşının diğer günlerde farklı bir tarafı yoktur. Bu geceye ayrı muamele etmek de doğru değildir.
Noel dedikleri günde; hindi kesmek, eğlence tertip etmek, oyun oynamak, çam dikmek, evini süslemek, mum yakmak haramdır. Çünkü bu haller Hrıstiyanlara benzemek olur. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadislerinde: “Kim bir kavme benzerse o onlardandır” buyurur.
Memleketimizdeki yılbaşı ve Noel kutlamaları 1990 yılında Londra’da BBC yayınları arasında çıkan ‘misyonerler’ adlı kitabın Müslümanlar ile alakalı kısmında aynen şunlar yazılmış: “Müslümanları Hrıstiyanlaştırmak imkansızdır, onları Hrıstiyanlaştırmak için önce onları dinden uzaklaştırmak gerek. Bu hususta her türlü faaliyeti yaparken adına ‘çağdaşlaşma’ deyiniz.”
Osmanlılar zamanında ‘muasırlaşma’ diyen misyonerler günümüzde de ‘çağdaşlaşma’ maskesini kullanmaktadırlar. Ne yazık ki bir kısım insanımız hala bu çağdaşlaşmak tuzağına kapılarak kendi dinini, kendi örf adetini bırakıp bu oyuna gelmektedir. Dinimiz her türlü güzelliği içinde barındırmasına rağmen yılbaşı kutlamaları, şans oyunları, hindi ve Noel Baba ile insanımıza ray değiştirmek isteyen, bizi geçmiş değerlerimizden koparıp medenileştireceğiz diye sapkınlığa itmeye çalışırlarken, bizim Müslüman kardeşlerimiz de batılı palyaçolara aldanıyor ve çürümüş batıl medeniyetine uymaya çalışıyorlar.
Yeni yıl insanı yenilemez aksine eksitir. Her takvim yaprağını kopardığımızda ömrümüzden bir günün eksildiğini bilmeliyiz. Her yılın ilk haftasında gazete ve haber programlarından içimiz sızlayarak izliyoruz.
Nasıl da tükendi 365 gün! Yılbaşı ömrün geçmekte olduğunu hatırlatan özel zaman dilimi ve ciddi bir fırsattır. Yeni bir başlangıç yapmak için bir fırsattır. Hatalarımızı gözden geçirmek, doğru kararlar almak için bir fırsattır. Hayatımızda bembeyaz sayfaları açmak için bir fırsattır. Yılbaşı kutlamak gibi bir gaflete düşmeyelim. Çoluk çocuğunuza kötü örnek olmayalım.