Mustafa Arı
Zekat, kişinin isteğine bırakılmış bir yardım değil; yoksulun, zenginin zimmetindeki hakkı ve zenginin yerine getirmek mecburiyetinde olduğu bir görevdir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “Onların (zenginlerin) mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır.” (Zariyat süresi: 19)
Zekat İslam’ın şartı, Müslümanlığımızın gereğidir. Peygamberimiz: “Mallarınızı zekatla koruyun, hastalarınızı sadaka ile tedavi edin. Belaya dua ile karşı koyun” buyurmuştur.
Zekat kul hakkıdır. Camiye, Kur’an Kursu’na, hastaneye, okula, kurum kuruluşlara zekat verilmez. Bu yerlere ayrıca yardım yapılır. Vergi zekattan sayılmaz. Vergi, devletin talebidir. Zekat, Allah’ın talebidir.
Maddi iyi olanlar ihtiyaç sahiplerine yardım ederler. Mülk Allah’ın elindedir. Dilediği zaman onu elimizden alabilir. Zekatlarımızı vermekle malımızı manen sigortalatmış olmaktayız. Zekat verilmeyen mallar ahirette kişiye sıkıntıdan başka hiçbir şey getirmez. Zekat malımızı temizlemektedir. Zekatlarını verene hem dünyada hem de ahirette güzel karşılık vardır.
Peygamberimiz: “Zekatı verilmeyen mallar, ejderha olup sahibinin boynuna sarılır” buyurduktan sonra Ali İmran Suresi’nin 180. Ayet-i Kerime’yi okumuş. Mealen: “Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar.” Zekatını veren Allah’ın rızasına, Peygamberin duasına nail olur.
Zekat, sosyal huzur ve saadetin anahtarıdır. Zekat ibadetinin ifasıdır; toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı kuvvetlendirir. Hırsızlığı, haksız kazancı önler. Haramlara, haram kazanca set olur. Fakirin zengini kıskanmasını, kin ve düşmanlığı önler. Zekat malı bereketlendirir, büyütüp çoğaltır. Ağaçları budamak ürünü artırdığı gibi malın zekâtını fakirlere vermek de malı bereketlendirir ve sahibinin maddi manevi kazancını artırır.
Peygamberimiz, malının zekatını verenlerin, mallarının artırılması için meleklerin de ona dua edeceklerini bildirmiş ve şöyle buyurmuştur: “Her sabah iki melek iner. Birisi, “Allah’ım, sadaka verenin malına bolluk ver.” der, diğeri de, “Allah’ım, sadaka vermeyenin malını yok et.” der.
Zekat hem malı temizler, hem de mal sahibinin gönlünü arıtır, ahlakını yükseltir. Çünkü zekat, malın kiridir. Mal bu kirden ancak onu çıkarıp yoksula vermekle temizlenmiş olur.
Dinin direği namaz; ruhun direği oruç; toplumun direği ise zekattır. Zekat, İslam’ın köprüsüdür. Namazını kılan, zekatını veren ve ahirete kesin olarak inanan mümin kurtuluşa erer.
Kimlere zekat verilmez: 1) Anne-baba, büyükanne ve büyükbaba. 2) Çocuklar ve torunlar. 3) Karı-koca birbirine. 4) Zenginler, Müslüman olmayanlara.
Allah zekatlarımızı, hayırlarımızı kabul etsin. İmanımızı, salih amellerimizi, namazlarımızı, oruçlarımızı, güzel ahlakımızı cehenneme giriş, cehennemden azad oluş vesilesi eylesin.